"خلطة" - Traduction Arabe en Turc

    • karışım
        
    • harmanı
        
    • karışımı
        
    • Dharma temelli
        
    Ne kaçırdığını bilmiyorsun, Mükemmel karışım! Open Subtitles لقمة؟ يخخ انت تضيع عليك يا صاح انها افضل خلطة
    Eve götürmen için karışım hazırladım. Bu akşam daha kolay uykuya dalarsın. Open Subtitles خلطة لكِ هذا الدواء لتاخذيه معكِ البيت ، سوف يجعلكِ تنامين بسهوله الليلة
    Bir kahve alayım. Hollanda harmanı olmasın da ne olursa olsun. Open Subtitles ...أنا سآخذ بعض القهوة و أي شيئ ليس به خلطة هولنديه
    Guetamala harmanı. Open Subtitles أنها خلطة جواتيمالية
    CIA'in yeni bir yoğurt karışımı bulmasına heyecanlanmadığımdan değil, sadece bilmiyorum. CIA'in ilk babamı bulacağını umuyordum. Open Subtitles تبحث عن خلطة مثلجات جديدة أنا فقط أتمنى أن يجدوا أبى أولاً
    Ve çay hakkında Haru'nun özel karışımı. Open Subtitles ..وبالنسبة للشاى تلك هى خلطة "هارو" الخاصة
    "Dharma temelli salata sosu." Open Subtitles "خلطة صلصة السلطة"
    Ama bunun sebebi ben hala genç ruhluyum. Umarım herkes Howdy'nin özel karışım yemeğini sever. Open Subtitles ولكنَّ ذلك بسببِ أنّه لا زلتُ قادرةً على جذبِ الشبابِ إليَّ أتمنَّى أن تعجبكم خلطة ...هاودي الخاصة
    Hem saklanıyorsun hem de kara kara düşünüyorsun. Klasik bir karışım. Open Subtitles تترصّد وتتأمّل تلك خلطة كلاسيكيّة
    Bu eski bir karışım. Open Subtitles انها خلطة قديمة جدا
    İyi bir karışım değil, seni sarhoş. Open Subtitles ليست خلطة جيدة ايتها الثملة
    Zannediyorum ki Franklin bana buna benzer bir karışım vermişti. Open Subtitles أعتقد بأن (فرانكلين ) أعطاني خلطة مشابهة.
    Willie'nin özel harmanı. Open Subtitles إنها خلطة (ويلي) الخاصة
    Bu gerçekten Mavi Dağ harmanı mı? Open Subtitles هل هذه حقا خلطة (بلو ماونتن)؟
    “Bir ay değil, bir gün” diye lafa girdi, ülkedeki temel yiyecek olan, süngerimsi, beyaz mısır unu karışımı ugali’yi pişiren oda arkadaşı Hilary Kibagendi Onsomu. TED " ليس شهراً واحداً، بل يوماً واحداً!" كما تقول هيلاري كبياغندي أونسومو شريكته في السكن، والتي كانت تقوم بطبخ اليوقالي، خلطة اسفنجية من دقيق الذرة الأبيض وهي الغذاء الرئيسي للبلد، مقتطعة للحوار.
    Sarmısak, Tom Collins karışımı, donmuş ekmek parçaları-- Open Subtitles قرنفل ، خلطة (توم كولنز) قشرة فطيرة خارجية مجمّدة
    - Jack Daniels'la portakal suyu karışımı düşündüğümden iyi olurmuş Open Subtitles جاك دانيل وعصير برتقال خلطة رائعة أكثر مما تصورت (ميكي) غاضب جدا
    "Dharma temelli salata sosu." Open Subtitles "خلطة صلصة السلطة"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus