Sen kendi kendinin kralısın... ve bu da kendine yarattığın cehennem. | Open Subtitles | أنتملكنفسك، وهذه الجحيم التي خلقتها لنفسك. |
Peki, o çocuk için yarattığın ortam yaşadığı yer, gittiği okul hepsi standartların altında. | Open Subtitles | حسنا، البيئة التي خلقتها لتلك الطفلة من مسكنها ومدرستها، تحت المستوى بكل المقاييس أخالفك الرأي |
yarattığın pisliğin içinde yatman | Open Subtitles | أن تنام في القذارة التي خلقتها |
Belki de annem için yarattığım DAC, aslında benim istediğim ülkeydi. | Open Subtitles | ربما كانت الجمهورية التي خلقتها من أجل أمي هي ما كنت أتمناه فعلاً |
Belki de annem için yarattığım DAC, aslında benim istediğim ülkeydi. | Open Subtitles | ربما كانت الجمهورية التي خلقتها من أجل أمي هي ما كنت أتمناه فعلاً |
Çünkü bütün bu yarattığın karmaşanın içinde yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | التي خلقتها لنا ولن اعيش بها بعد الآن |
Kendi yarattığın karmaşa için onları suçlama. | Open Subtitles | الآن أنتهى الأمر -لا تلمهم على الفوضى التي خلقتها |
yarattığın en iğrenç insan o olabilir. | Open Subtitles | أظنه أسوأ شخصية أنت خلقتها |
yarattığım kaosun tek yararı hayatımda değer verdiğim tek şeyin sen olduğunu anlamamı sağlaması oldu. | Open Subtitles | الشيء الجيّد الوحيد الّذي خرج من الفوضى الّتي خلقتها هو هو أنّه أراني أنّ الشيء الوحيد الّذي أهتم به، الشيء الأوحد |
Ve bilgin olsun, yarattığım tüm karakterler şu an sevişiyor. | Open Subtitles | ،ولمعلوماتك كل الشخصيات التي خلقتها يمارسون جنسا مثيرا الآن. |