Varlığından bile haberi olmadığı kanıtlar bırakmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن خلّف بعض الأدلة ولم يعرف حتى بوجودها |
Şüpheli onda DNA bırakmış olabilir. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن المجرم ربما خلّف الحمض النووي فيها |
Evet, ama arkasında bir şeyler bırakmış olabilir. | Open Subtitles | أجل ، لكن لربّما أنّهُ خلّف شيء ما وراءهُ. |
103 no'lu odadaki kanlı halıya basan herkes geride bir ayak izi bıraktı. | Open Subtitles | كلّ من خطا على السجادة الدامية بغرفة 103 خلّف أثر أقدام |
Bence oğlumuz bizde yeri doldurulamayacak bir boşluk bıraktı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ابننا قد خلّف فراغاً لا نستطيع ملئه. |
Toplantı bizi hala sürmekte olan ve hiçbir ilerleme kaydedilmemiş Berlin kriziyle baş başa bırakmıştı. | Open Subtitles | ماك جورج باندي مساعد للرئيس كينيدي حيث خلّف لنا أزمة برلين قائمة كما هي دون إحراز أي تقدم بها |
Kanını, terini ve ruhunun bir kısmını yabancı bir toprakta bırakmıştı. | Open Subtitles | خلّف وراءهُ دماء، و عرق، و قطعة من روحه في أرض غريبة |
Kalıcı sinir hasarı bırakmış olabilir. | Open Subtitles | وقد يكون خلّف ضرراً عصبيّاً دائماً |
Beni ne çıkardıysa içeride bir parça bırakmış. | Open Subtitles | أيّاً كان من أخرجني فقد خلّف جزء وراءه |
Bay, kalpli ve ruhlu başka bir ceset daha bırakmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | سيّد "القلب وَ الروح" ربّما خلّف جثّة أخرى. |
Ardında bir de ne bırakmış: Bir kartpostal. | Open Subtitles | تفقّد ما خلّف وراءه أيضاً |
Rick Morgan'a çeyrek milyon dolar bırakmış. | Open Subtitles | "ريك" خلّف لـ"مووجان" ربع مليون دولار |
Mucit birkaç parmak izi bırakmış. | Open Subtitles | خلّف المخترع بعض |
Fakat bu acımasız savaşçılar dünyaya küçük bir iz bıraktı; | Open Subtitles | ولكن خلّف دعاة الحرب المتجبّرين ،أثرًا طفيفًا في العالم |
Ama her ne idiyse, içimde bir boşluk bıraktı. | Open Subtitles | ولكن كائناً ما يكون، فقد خلّف" "مكاناً فارغاً بداخلي |
Her bir gezegenin geçmişindeki çarpışmalar, gezegende izlerini bıraktı. Ve bu da birbirlerinden farklı olmalarının bir diğer sebebi. | Open Subtitles | تاريخ اصطدام كل كوكب قد خلّف سمته |
New York'a yapılan biyolojik terör saldırısı arkasında yüzlerce ölü bıraktı... | Open Subtitles | هجوم إرهابي بيولوجي على نيويورك... خلّف مئات القتلى |
- Çünkü bize böyle bir kardeş bıraktı. | Open Subtitles | لقد خلّف وراءهُ أُختا مثلها لنا |
Bu bende güçlü bir izlenim bırakmıştı. | Open Subtitles | حسناً، لقد خلّف ذلك انطباعاً قوياً لديّ. |
Lianzhou kasabasında doğmuş. Üzerimde derin bir etki bırakmıştı. | Open Subtitles | قريته كانت في (ليانزهاو)، لقد خلّف ذلك إنطباعاً عميقاً في نفسي. |