Boynunda çürükler var, sanki elle boğulmuş gibi. | Open Subtitles | يوجد أثار جروح عند الرقبة مما يشير إلى أنها قد خنقت باليد |
Kendi fularıyla arkadan boğulmuş. Muhtemelen saat 23 ile 01 arasında. | Open Subtitles | خنقت من الخلف بوشاحها ربّما بين الـ 11 مساء و الـ1 صباحاً |
Adli tıp uzmanları, onun önce boğulduğunu... sonra boğazının soldan sağa doğru kesildiğini yazmış. | Open Subtitles | الفاحصون الطبيون أقروا أنها خنقت بحبل ثم تم قطع الحلق من اليسار لليمين |
Zincirinle oğlunu boğdun. Nöbette duran o muymuş? | Open Subtitles | لقد خنقت ابنه بسلاسلك هل كان هو المكلف بحراستي ؟ |
Marjorie West, ailesinin şehir dışında olduğu gece boğularak öldürüldü. | Open Subtitles | مارجوري واست خنقت داخل بيتها في منتصف الليل بينما عائلتها كانت خارج البلدة |
Nefes borusuna uygulanan sabit basınçla nefessiz kalıp boğulmuş. | Open Subtitles | لقد خنقت من التطبيق الظغط البطيء والمستمر على رقبتها |
- boğulmuş yani. - Ben öyle bir şey demedim. | Open Subtitles | إذا ، هي خنقت حسناً ، انا لم أقل ذلك |
İki fahişe daha. Biri bıçaklanmış, biri boğulmuş. | Open Subtitles | اثنتان من البغايا احداهن طعنت و الأخرى خنقت |
- Çiçekle pençesi arasında, kurulama bezine sarılı hâlde, boğulmuş. | Open Subtitles | كانت ثمة زهرة بين مخالبها، ملفوفة في شرشف مائدة، لقد خنقت |
Bilgisayar başında, çıktıların altında boğulmuş. | Open Subtitles | على حاسوبها , كومه المطبوعات خنقت تحت |
Bağlanmış ve başına geçirilen bir poşetle boğulmuş. | Open Subtitles | تم تقييدها و خنقت بكيس فوق رأسها |
Gözlerde peteşiyal kanama ve boyun etrafında izler boğulduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | نزف حبريّ في العينين والعلامات على الرقبة تشير إلى أنّها خنقت. |
Son otopsi, Kate'in kesilmeden önce boğulduğunu da işaret ediyor. | Open Subtitles | التشريح قالوا بأن جثة كيت خنقت قبل أن تقطع. |
Adli tabip, Sarah'ın saat beşle yedi arası boğulduğunu doğruladı. | Open Subtitles | أكد بأن " سارة " خنقت ما بين الساعة الخامسة والسابعة هذا الصباح |
Ve sonra kurbanlardan birini kendi kıravatı ile boğdun. | Open Subtitles | ثم خنقت أحد الضحيتين بربطة عنقه |
On sekiz yaşındaki bir kızı boğdun. | Open Subtitles | و خنقت تلك الفتاة ذات ال 18 عام |
Çocuğunu doğurduktan sonra boğularak öldürülmüş. Polis bunun başkası tarafından yapıldığını sanıyor. | Open Subtitles | خنقت حتى الموت بعدما أنجبت طفلاً الشرطة تظن أنها قتلت بواسطة شخصٌ آخر |
Eğer şartlar oluşmuşsa, dil kemiği kırılmadan boğularak öldürülebilir. | Open Subtitles | ,واذا كانت الظروف مناسبه يمكن ان تكون قد خنقت بدون كسر عظام اللامي |
Psikopat Pat kuşu elleriyle boğdu. | Open Subtitles | (بات) المختلة خنقت الطير بيديها العاريتين! |
Peki küçük kızı boğan bir çift elin hikâyesine ne dersiniz? | Open Subtitles | واحده من الخفافيش الحمراء خنقت الفتاة الصغيرة |
Ama birini boğarak, diğerini bıçaklayarak öldürür birini kesip biçer diğerini farklı şekilde öldürürsen polis ne yapacağını bilemez. | Open Subtitles | لكن إذا خنقت شخص ... و طعنت آخر شخص تمزقه و شخص لا تفعل معه هذا بالتالى فالبوليس لن يدرى ماذا يفعل |
Evet, biliyorum. Luke'un büyük davası. Görevde değilken boğulmuştu. | Open Subtitles | أعلم، انها من احدى قضايا لوك خنقت وهي خارج الخدمة |
Soru... Neden fahişeyi boğazladın? | Open Subtitles | السؤال المطروح لماذا خنقت العاهرة؟ |
Ve polisler Rebecca'ya, Lila'nın boğazlandığını itirafından önce de söylemiş olabilirler. | Open Subtitles | (ومن الممكن ان المحققين اخبروا (ريبيكا أن (ليلى) خنقت قبل ان يبدؤوا في تسجيل إعترافها |