O zaman planında Abdul'e yardım etmekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خياراَ سوى مساعدة " عبدول " بهذه الخطة |
- Öyle bir seçeneğimiz yok Anne Marie. | Open Subtitles | آن ماري، هذا ليس خياراَ هذا ما أريده |
Lanet olsun! Başka seçeneğimiz yok öyleyse! | Open Subtitles | ليس لدينا خياراَ أخر |
Ayrıca, başka bir seçeneğin yoksa ateş et derim. | Open Subtitles | أيضاَ قلت تصوب فقط حيث ليس لديك خياراَ آخر |
Anlıyorum ama başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | أعلم ذلك ايها القوي لكن ليس لديك خياراَ |
Şartlı tahliye olduğum için polise gitmek iyi bir seçenek değildi. | Open Subtitles | وكوني قيد التسريح المشروط الذهاب للشرطة ليس خياراَ |
Yine de bir seçeneğimiz olabilir. | Open Subtitles | ولكن قد يكون هناك خياراَ |
Başka seçeneğin yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديك خياراَ |
Tabii ki seçeneğin var. | Open Subtitles | بل بالطبع كان لديك خياراَ |
Şey, çünkü bu benim için gerçekten geçerli bir seçenek değil. | Open Subtitles | لأنه ليس خياراَ لدي |
- Hayır tanık koruma bir fantezi. Asla bir seçenek değil. | Open Subtitles | كلا إنه خيال ليس خياراَ ابداَ |
Ben de ona bir seçenek sundum. | Open Subtitles | لذا منحته خياراَ |