Bunu yapmak istememiştim ama bana başka bir seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | لم أرغب في عمل هذا، لكنك لم تترك لي خيارًا. |
Dünya çapında alternatif bir felaket yaşıyorken başka seçeneğim var mı? | Open Subtitles | ما دام دمار العالم هو البديل الحتميّ فهل أملك خيارًا آخر؟ |
Bu güvensizlik halkasının sonucu olarak tarımı uygun bir seçim yapmalıyız. | TED | لإنهاء هذه الحالة من انعدام الأمن لابد أن نجعل الزراعة خيارًا متاحًا |
Bugün tüm dünyanın gözleri üzerimizdeyken resmi özründen sonra yanında olmaktan başka şansım yoktu. | Open Subtitles | اليوم، والجميع يشاهدنا لم يكن لديّ خيارًا سوى الوقوف بجانبكِ بعد إعتذارك العلني |
Kalp kırıklığı konusunda bir seçeneğimiz yok, yalnızca önem verdiğimiz insanlar, şeyler ve projeler üzerinden kalbimizin kırılması seçeneğimiz var, bu da tek seçenek. | TED | لا نملكُ خيارًا حول تحطم القلوب، نملكُ فقط الخيار لتحطم قلوبنا من خلال الأشخاص والأشياء والمشاريع التي نهتم بها بعمق. |
Seni zora soktuğum için kusura bakma dostum ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | يؤسفني أن ألوي ذراعكَ ولكنّكَ لم تدع لي خيارًا آخر |
Ama gerçi arkadaşların bu konuda pek Seçme şansı da tanımadı. | Open Subtitles | رغم ذلك، فإنّ أصدقاءك لم يعطوني خيارًا يُذكر في هذا. |
Şu an yasta, dediğimize gelecektir. Başka şansımız olmadığını anlayacak. | Open Subtitles | إنه في مرحلة الحزن، سيتفهم لاحقًا سيعي أنه لم يكن لدينا خيارًا |
Elimizde bu kanıt varken davayı düşürmekten başka bir seçenek göremiyorum. | Open Subtitles | مع هذا الدليل، لا أرى خيارًا سوى إسقاط كل التهم الموجهة. |
Umutsuz ve bu gece paraya ihtiyacı olan biri için bir seçenek olmayacak. | TED | لن يكون خيارًا لشخص يائس وبحاجة إلى المال الليلة. |
hakkındaki düşüncelerimi etkiliyor. İnsanların mevzubahis temel problemleri olduğunda, birçoğu için vermenin bir seçenek olmadığını öğrendim. | TED | تعلمت أنه عندما يكون للناس مسألة رئيسية على المحك، فبالنسبة لمعظمهم، الاستسلام ليس خيارًا. |
Yanında tutmanın bir faydası yoktu, benim de başka seçeneğim. | Open Subtitles | البقاء لم يكن خيارًا. لم يكن لدي إختيار. |
"Hizmetinizde" demek istedim ama zaten başka seçeneğim yokmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن هذا يعني ضمنًا أن لديّ خيارًا بالأمر. |
Varsayalım ki iki iş arasında bir seçim yapmalısınız: bir yatırım bankeri veya grafik sanatçısı olabilirsiniz. | TED | افترض أنك تملك خيارًا بين وظيفتين: بإمكانك أن تكون مستثمرًا بنكيًا أو رسامًا. |
Bu bir seçim değildi yapmak zorundaydık, çünkü sonuçta, sadece tek bir esasa hizmet edebiliriz. | TED | يجب ألا يكون هذا خيارًا علينا اتخاذه، لأنه في نهاية المطاف، يمكننا أن نخدم سيداً واحداً فقط. |
Burada gerçekten istediğim için kalmamı istersiniz başka şansım olmadığı için değil. | Open Subtitles | تريدينني أن أبقى هنا لأنني أريد ذلك، وليس لأنني لا أملك خيارًا آخر. |
Bu durumda, başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | في هذه المرحلة لا أعتقد أنّ أمامنا خيارًا |
Farkındayız Sayın Yargıç, bize başka seçenek bırakmadınız. | Open Subtitles | بل نعلم يا سيد القاضي ولكنك لم تعطنا خيارًا آخر |
Tek farkımız, senin onurun yokken benim Seçme şansım yok. | Open Subtitles | الفارق هنا أنكِ لا تملكين أي شرف وأنا لم أملك خيارًا |
Şu an yasta, dediğimize gelecektir. Başka şansımız olmadığını anlayacak. | Open Subtitles | إنه في مرحلة الحزن، سيتفهم لاحقًا سيعي أنه لم يكن لدينا خيارًا |
Evet sevgili anne. Başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | أجل يا أمي العزيزة، إنّك لا تملكين خيارًا. |
Evet ama plana bakılırsa bu iyi bir fırsat değil. | Open Subtitles | أجل، حسبما تمّ التخطيط له، فإنّ هذا ليس خيارًا جيّدًا. |
Arabayı ben sürüyordum, o yüzden seçeneği yoktu. | Open Subtitles | على اي حال، أنا من قاد فلم يمتلك خيارًا آخر |
Korkarım ki başka seçeneğiniz yok. Ne yapıyorsun burda? | Open Subtitles | أخشى أنكِ لا تملكين خيارًا. ماذا تفعلين هنا؟ |
Devam etmekten başka çarem olmadığı sonucuna vardım. | TED | وكانت النتيجة التي خلصت إليها أني لا أملك خيارًا آخر سوى الذهاب. |
O halde özür dilerim. Bana başka çare bırakmadın. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} إذن أنا آسف يا سيدي فلم تترك ليّ خيارًا |
Eğer o adam söylediğin kadar kötüyse Başka şansın yok. | Open Subtitles | إذا كان سيئًا بمقدار ما تقول، فأنت لا تملك خيارًا. |