Sonra da yapması gereken her şeyden yakındı. Başka çarem olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | بشيء واحد و لم يفعله ثم تذمر و قال أنه لن يفعل أي شيء و شعرت بأنه لا خيار لدي |
Ancak eğilimi ne olursa olsun, kendisi tek deneğim olduğu için Başka çarem yok. | Open Subtitles | ولكن بما أنها عينتي الوحيدة ذلك يعني أن لا خيار لدي أياً كان التوجه |
- Elbette. Başka seçeneğim var mı? Bütün kötü olaylara üzülürsen, iyi şeyleri kaçırırsın. | Open Subtitles | بالطبع أي خيار لدي أقصد أنك إذا فكرت بالأشياء السيئة في الحياة ستفقدين الجيدة |
Dickie, başka seçeneğim var mı? Aradığın için teşekkür ederim. Benim peşime düşeceklerini Limehouse nereden biliyormuş? | Open Subtitles | على الأقل استعدت صحتك أي خيار لدي " ديكي " ؟ أقدر لك الاتصال كيف علم " لايمهاوس " أنهم سيلاحقوني |
Sanki başka şansım var. | Open Subtitles | لا خيار لدي إلا مسامحتك |
Ailenin reisi ağabeyim benim de ona itaat etmekten başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | أخي الآن هو زعيم العشيرة ولا خيار لدي سوى تقديم الطاعة له |
- Başka seçeneğim yoktu! | Open Subtitles | لأنه لا خيار لدي ~! |
Can sıkıcı olduğu için gitmek istememiştim ama Başka çarem olmadığından gitmeliyim. | Open Subtitles | انا حقا اكره ان يتم ازعاجي هكذا لا خيار لدي غير... الذهاب |
İmparatorluğun barış önerisini kabul etmekten Başka çarem yok. | Open Subtitles | لا خيار لدي إلا الموافقة على المعاهدة مع الإمبراطورية |
Sanırım eve geri dönmekten Başka çarem yok ve... | Open Subtitles | أعتقد أنه لا خيار لدي سوى العودة للمنزل |
Başka çarem yok, biliyorsun. | Open Subtitles | أنا آسف. تعرفين أن لا خيار لدي. |
Benim işlerim yoğun. Sanırım, Başka çarem yok. | Open Subtitles | أظن أن لا خيار لدي |
seçeneğim var mı? | Open Subtitles | أيّ خيار لدي ؟ |
Başka bir seçeneğim var mı ki? | Open Subtitles | و أي خيار لدي |
Başka bir şansım var mı? | Open Subtitles | لا خيار لدي ؟ |
O zaman başka bir seçeneğim yok, kanıtlara göre, mahkeme, | Open Subtitles | إذاً لا خيار لدي بناءً على الدليل الجديد قررت هذه المحكمة |
- Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | لا خيار لدي |