Bir seferinde yatakta zıplıyordu ve... düşüp başını duvara çarptı, dikiş attırmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | ذات مرة قفزت إلى أعلى وأسفل فوق السرير وسقطت وصدمت رأسها بالحائط واضطرت إلى خياطتها بالغُرز |
En azından annem dikiş odasını geri alacak. | Open Subtitles | أوه، حَسناً. على الأقل أمّي ستعودُ الي غرفة خياطتها |
Bu şekilde annen aptal dikiş odasını geri alır. | Open Subtitles | على الأقل بهذة الطريقِ أمِّكَ ستستعيد غرفةِ خياطتها الغبية. |
Yüzün o kadar şiş ki gözlerin dikilmiş düğmeler gibi. | Open Subtitles | وجهك بدأ بالانتفاخ عينيك تبدو كأعين دمية تمت خياطتها على وجهك |
Bu adamın arması kısa bir süre önce dikilmiş ve kıyafeti de bir mağazadan alınmış. | Open Subtitles | شارة هذا الرجل قد تم خياطتها حديثا وملابسه تم شراؤها من المتجر |
Birbirlerine dikilmiş. Cerrahi iple. | Open Subtitles | خياطتها مع بعضها البعض عبر عملية جراحية |
Carl'ın bacağını kesmiş, sonra dikmiş sonra nakil için dikişleri tekrar açmış? | Open Subtitles | قام ببتر ساق كارل و اعاد خياطتها و من ثم ااد فتح القطب لأجل الزرع؟ |
Onunla da biraz ilgilenmiş. Kadına dört dikiş atılmış. | Open Subtitles | لقد ترك عليها لمسة رقيقة، اضطروا إلى خياطتها بأربع قطب |
Tekrar açıp dikişleri kes, anastomozu tekrar yap. Kurtarmak için vakit var. | Open Subtitles | و تعيد خياطتها, هناك وقت لتنقذها |