"خيمته" - Traduction Arabe en Turc

    • çadır
        
    • çadırına
        
    • çadırından
        
    • çadırında
        
    • Çadırını
        
    • Çadırı
        
    • Otağında
        
    • kabinden
        
    • otağından
        
    • çadırdan
        
    ! Şey, çünkü uh, Jimmy şu anda çadır kurmakla meşgul. Open Subtitles حسنا,لان جيمي ينصب خيمته في الوقت الحالي.
    Bugün giyecek bir şeyler almaya çıktığımız zaman ikinize de ayrı çadır alırım. Open Subtitles سأقول لكا ماذا , لاحقاً اليوم بينما نتسوق الملابس. سأشتري لكل منكما خيمته الخاصة. ما رأيكم بذا ؟
    Kamptaki çadırına gittim, ve sordum. "Seni öğretmen yapmak istiyorum." TED اتجهت صوب خيمته في المخيم، وأخبرته، "أريد أن أجعلك معلما."
    Mehdi sizden çadırına gelmenizi istedi. Open Subtitles المهدى يطلب منك الحضور الى خيمته فى سلام.
    Ve kesin bir dışarı çıkma yasağı: Gece kimse çadırından çıkmayacak. Open Subtitles كما يمنع التجول ليلا لا يسمح لاحد بمغادرة خيمته
    çadırında bulduğum sizden gelen bir mektup bu acı haberi size iletmeme sebep oldu. Open Subtitles رسالة منك وجدتها في خيمته سببت لي توصيل الأخبار الحزينة لكم
    Bir noktada kalıcı ve sürekli kamp yapma yasağı yüzünden, Çadırını park yönetiminden gizlemek için kamufle etti. Open Subtitles للإلتفاف على قانون التخييم, يتوارى و يخبئ خيمته عن أعين الحراس.
    Onun bu küçük çadır dirilişini sonlandırman gerek. Open Subtitles تحتاج إلى اغلاق خيمته الصغيرة من الاحياء
    sen... çok nazik bir adamsın, sadece çadır kurmadın, burada malikane kurdun Open Subtitles إذن لقد نصب خيمته على خلافك أنت؟ ....
    Dua edelim de Sean çadır depresyonundan çıkıp yardım falan etmesin! Open Subtitles والرب منع (شون) من الحضور من خيمته البائسة وان يساعد
    Muhammed çadırına döndü. Eşi Ümmü Seleme ordaydı. Ne yapacağım diye sordu ona. Open Subtitles عاد محمد إلى خيمته التى كانت بها زوجته أم سلمة
    Bence bu gece onun çadırına gitmelisin. Open Subtitles أعتقد هذه الليلة، يجب عليك التسلل الى خيمته
    çadırına tüneyen lider. Open Subtitles ـ اه ـ قائد عظيم يختبئ في خيمته
    Saat sabahın 7'sinde onun çadırından çıkıyorsun. Open Subtitles إنّها السابعة صباحاً وإذا بكِ تخرجين من خيمته
    Yine reddettiğinde de onu çadırından sürüklediniz ve kafa derisini yüzdünüz. Open Subtitles عندما بقي يرفض سحبته من خيمته وسلخت فروة رأسه
    Belki de General Glaber yavşağı sıcak çadırından dışarı çıkıp Trakyalı köpeklerinin deliye döndüğünü görmeli! Open Subtitles ربما يضاجع "ليغاتوس" مخطوطاته في خيمته الدافئة ليعثر على كلابه "الثراسيون" الذين هربوا بالغابة
    çadırında bulduğum şu kağıtlara bakın. Open Subtitles انظر إلى تلكَ الأوراق التي وجدتها في خيمته.
    Çadırını arayan izci çocuk olmadığımı nereden biliyorsun? Open Subtitles كيف عرفت بأنّني لست مجرد فتى كشاف يبحث عن خيمته ؟
    Bu onun çantası onun döşeği onun Çadırı. Open Subtitles تلك هي حقيبته حصيرته خيمته
    [Mehmet Paşa dış ses] Hünkârımız Sultan Selim Han Hazretleri 22 Eylül gecesi, yatsı namazını müteakip Çorlu ordugâhında, Otağında Open Subtitles ‫إن السلطان "سليم خان"‬ ‫في ليلة 22 من سبتمبر وبعد صلاة العشاء‬ ‫سلك طريقه إلى دار الحق‬ ‫في خيمته في معسكر "تشورلو"‬
    Cho ve Vega'yla konuştuktan sonra kabinden çıktı haritaya göre ziyaret ettiği kişi: Open Subtitles لقد غادر خيمته بعد التحدّث لـ(تشو) و(فيغا)، ووفقاً لخريطة مركز المُؤتمر...
    Sultanımızsa otağından çıkmıyor. Open Subtitles إن السلطان لا يغادر خيمته
    Zola, başın sağ olsun, ama seni temin ederim ki, Francois gökyüzündeki büyük çadırdan sana doğru bakıyor. Open Subtitles زولا نحن آسفون للغاية لخسارتك لكني أؤكد لك أن فرانسوا ينظر إلينا من خيمته الكبيرة في السماء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus