"دائما أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • her zaman
        
    • hep
        
    ...ama en önemlisi her zaman kalbime yakın olacağını bildiğim bir adam. Open Subtitles لكن بأهمية قصوى الرجل الذي أعرف دائما أنه سيكون قريباً من قلبي
    Eğer gün gelir de hayatınızda başarılı olamadığınızı düşünürseniz, her zaman hatırlayın ki, sizden çok daha kötü seçimler yapmış başka bir siz var. TED إن فكرتم قط أن الحياة سخيفة، تذكروا دائما أنه هناك نسخة منك قد اتخذت قرارات أكثر سوء من ذلك.
    Annem her zaman bana canavarların gerçek olmadığını söyledi. - Ama varlar. Open Subtitles كانت أمى تقول دائما أنه لاوجود للوحوش لكنها موجوده
    hep orada bir şeyin olduğunu düşünürsünüz ve bunların yanında şimdi de gökyüzü... Open Subtitles أنت دائماً تنظر بمخاوفك وتظن دائما أنه يوجد شيئاً ما و الآن كل مايحدث في السماء
    Hayatının kadınını bulacağını hep biliyordum zaten. Open Subtitles كنت أعلم دائما أنه سيجد الفتاة المناسبة , لطالما علمت ذلك
    Ben buna inanmadığım zamanlarda bile başarabileceğimi söylersin hep. Open Subtitles وأنتي تخبرينني دائما أنه يمكنني أن أعمل أشياء حتى عندما أعتقد أنه لا يمكنني فعله
    Annem her zaman yeni arkadaşlar edinmemi söylerdi. Open Subtitles تقول لى أمى دائما أنه علي كسب أصدقاء جدد
    her zaman söylerim, sevdiğin nükleotidle birleşemezsen... beraber olduğun nükleotidle birleş. Open Subtitles نعم , أقول دائما أنه اذا لم يكن باستطاعتك أن تكون مع النيوكليوتيد الذي تحب التحم مع النيوكليوتيد الذي معك
    her zaman duyu organlarından birinin hissinin kaybolmasına "anosmia" Open Subtitles اعتقدت دائما أنه من المضحك فقدان حاسة الشم
    her zaman şunu derim: Open Subtitles أقول دائما أنه عندما يصبح الصوت والرؤيا في الداخل
    Çünkü, adayana kadar her zaman bizim için bir şans olduğuna inanacağım. Open Subtitles لأنه، حتى لديكِ سأعتقد دائما أنه هناك فرصة لك ولي
    Bunu her zaman, bize onun gerçek bir insan olduğunu, ona muhtaç bir aileye sahip olduğunu hatırlatsın diye, yanımızda taşıdık. Open Subtitles نحن نحمل معنا هذه طوال الوقت لنتذكر دائما أنه شخص حقيقي ولديه عائلة حقيقية تعتمد عليه
    her zaman 30 yaşıma geldiğimde evlatlık olup, olmadığımı.. Open Subtitles اعتقدت دائما أنه عندما ابلغ الثالثين، سأكون راشدة،
    her zaman derim; oğlum beni salak arkadaşlarından biri olarak görüyorsa babalığın hakkını vermişim demektir. Open Subtitles لقد قلت دائما أنه إذا ظن ابني أنني واحد من اصدقائه الأغبياء فسأكون قد نجحت كأب
    her zaman böyle söylüyorsun ama sonunda taksi parasını ödeyen ben oluyorum. Open Subtitles كنت أقول دائما أنه يحدث، ثم أنا في نهاية المطاف دفع لسيارة أجرة.
    Bir gün, senden genç ve daha zeki birinin ortaya çıkabileceğini hep biliyordun. Open Subtitles كنت تعرف دائما أنه في يوم من الأيام سيأتي من هو أصغر منك و أذكى
    Sanırım hep işler bu noktaya geldiği zaman Beni kaybetmek istemeyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles لقد ظننت دائما أنه عندما يحين الوقت فلن يرغب في أن يفقدني...
    Beraber çalışıyoruz çünkü sana hep güvenebileceğimi biliyorum. Open Subtitles لقد نجح الأمر بيننا لأني علمت دائما أنه يمكنني الوثوق بك
    Bilirsin, bugüne kadar hep ... ne kadar bencil olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles لقد اعتقدت دائما أنه يجب عليكي أن تكوني أنانية هكذا
    Şiddetli bir ölümle ölebileceğim ihtimalini hep biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم دائما أنه توجد فرصةٌ أنني قد أموت بطريقة مريعة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus