Dagnine buraya gelmeden önce, dışarıya çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد مخرجاً قبل أن يصل داجنين إلى هنا |
Dagnine'nin bölgenin güney ucunda, sarp kayalıkların yakınında olduğu belirlendi. | Open Subtitles | داجنين حاصر الجزء الجنوبي من البلاد بجوار المنحدرات |
Dagnine onun süvarilerini bu sık ormanda parçalara bölecektir. | Open Subtitles | داجنين يمكنه أن يمزق القناطير إرباً في مثل هذه الغابات الكثيفة |
Dagnine'nin hangi taraftan geleceğine dair hiçbir iz yok. | Open Subtitles | جهزوا المزيد من الحراس لا نعرف من أين سيأتي داجنين |
- Eminim Dagnine'nin Ixion taşı için burada olduğunu anlamışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك عرفت "أن داجنين هنا من أجل "حجر إكسيون |
Dagnine çoktan buraya gelmiş. | Open Subtitles | داجنين) كان هنا منذ فترة وجيزة) {\cHEAC117}: |
Dagnine'i durdurmak için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لإيقاف داجنين |
Dagnine'ı durdurmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لإيقاف داجنين |
Evet, Lord Dagnine. O inanılmaz. | Open Subtitles | أجل يا سيدي داجنين. |
Hadi, Dagnine. | Open Subtitles | تعال يا داجنين. |
- O günlerde Dagnine ordunda değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن (داجنين) أحد قواد جيشك حينذاك؟ |
- Dagnine oğlumu aldı. | Open Subtitles | داجنين) اختطف ابني. |