Artik iç çamasiri giymedigin için testislerinin yara oldugunu söylemeyi atladin. | Open Subtitles | لقد أصبت بحساسية في خصيتيك لأنك لم تعد ترتدي سروالاً داخلياً |
İç kanama geçirmesi gerekiyordu ama hiçbir morluk ve kan toplağı yok. | Open Subtitles | كان ينبغي ان ينزف داخلياً لكن هناك صفر و ليس ورم دموي |
Demokrasi konusunda mesele iç ve dış barışı getirecek olması değil. | TED | ليست الفكرة في أنها تجلب السلام للدولة داخلياً أو خارجياً |
Hepsini inceleyip tersine mühendislik yapıp, içeriden bilgiye kanıt bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تمشطهم وتعكس هندستهم وتجد أي دليل على التداول داخلياً |
Ama Müdür ve ben bu işi içeriden halletmeye karar verdik. | Open Subtitles | آملين بالخدمة. لكني أنا والمدير شعرنا بأن من الأفضل أن نتعامل مع القضية داخلياً. |
Ayrıldığımızda, sen beni terkettiğinde, biliyorum ki bağımız kopacak ve ben içten içe kanayacağım. | Open Subtitles | حينمانفترق، حينما.. تتركينني، أعتقد بأن هذه الرابطة ستنقطع و أنا سأنزف داخلياً. |
Aynı zamanda, Sağlık Servisinin ana hatlarını dağıtmalarını ama sadece içerden yayınlamalarını istiyorum. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت, أريد أن تصدر الخدمات الصحية دليلاً إرشادياً لكن ليتم توزيعه داخلياً فقط |
Şimdilik bu olayı hiç kimse bilmeyecek ve iç soruşturma başlatacağız. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر , أريد هذا صامتاً سنبدأ تحقيقاً داخلياً ... |
Ama içine girdin mi, onun diğerlerinin çok ötesinde bir iç güzelliği olduğunu görürsün. | Open Subtitles | لكن ما أن تدخلي فيه تدركين أنه يملك جمالاً داخلياً يتعدّى الآخرين |
Ayrıca iç kanaman da var, o yüzden gözlem altında kalmak zorundasın, bunun anlamı muhtemelen uyuşturucu yoksunluğuna gireceksin. | Open Subtitles | , أنت تنزف داخلياً أيضاً لذا عليك أن تبقى تحت الملاحظة هذا يعني أنك ستمر بمرحلة الانسحاب |
Bazılarında dış kanama olmadan önce iç kanama olur. | Open Subtitles | بعض الأشخاص ينزفون داخلياً قبل أن يكتشف المرض |
İç kanamaya sebep olabilecek hareketli kaburga parçaları bulunabilir. | Open Subtitles | ربما تكون لديه أجزاء متضررة من ضلوعه وهذا قد يسبب نزيفاً داخلياً |
İç çamaşırında standart büyük kalpler olsa daha iyiydi, ama bu da olur. | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون أفضل إذا كنت ترتدي سروالاً داخلياً طويلاً ولكن هذا مقبول. |
Peki o zaman neden onun hakkında bir iç soruşturma yürütüyordunuz? | Open Subtitles | إذن, لماذا قمت بإجراء تحقيقاً داخلياً معها ؟ |
İç soruşturmayı başlatmak için zamanım olacak, ...daha sonra da onu SPK'ya devredeceğim. | Open Subtitles | سيكون لديّ الوقت لأبدأ تحقيقاً داخلياً ثم أسلمه لهيئة الأوراق المالية |
Sadece iç soruşturmayla kalırsa olay daha da şüpheli hale gelir. | Open Subtitles | سيكون مثيراً للشكوك لو كان هذا تحقيقاً داخلياً فقط |
İçeriden yapılmış olmasına rağmen hâlâ bir cihad eylemiymiş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | ما زلنا نتعامل مع الأمر على أنه الجهاد وليس عملا داخلياً بسبب التهديد .. |
İçeriden bilgi almadan onları yapmış olmasının imkanı yok. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لذلك هو مبادلة المعلومات داخلياً |
İçeriden birinin işi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بأنه كان عملاً داخلياً ؟ |
Tek seçenek akış kanallarını içten havalandırmak. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو تصريف قنوات الدفق داخلياً |
Eğer ne yaptığını biliyorsan, bunu içerden indirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تحميله داخلياً إذا كنت تعرف ما تفعل |
Siz onu yakalayacaktınız, biz de sorunu aramızda çözecektik. | Open Subtitles | كنا نعتقد أنكم ستقبضون عليه بسرعة ونتولى التحقيق معه داخلياً |
Bundan böyle, her şeyi kendi içimizde halledeceğiz. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً، سنتعامل مع كل شيء داخلياً |
Kartlar, içinde fırtınalar kopan birini anlatıyor. | Open Subtitles | تظهر البطاقات شخصاً يعاني صراعاً داخلياً |