"داخليه" - Traduction Arabe en Turc

• iç
• yatılı

Fakat robotik davranışına rağmen kurbanlarının pek hayal edemediği bir iç yaşama sahipti.
ولكن برغم من سلوكه الآلي، فقد امتلك حياة داخليه لم يكن ضحاياه ليتخيلوها.

Beyzbol kartları, iç çamaşırı kataloğu ve "Sokak Savaşları Beş:
بطاقات البيسبول كتالوج ملابس نسائية داخليه وشيء اخر يطلق عليه

Dört paket sigaran ve az kullanılmış kadın iç çamaşırın var mı?
لديك أربع معلبات من السجائر وزوجان من ملابس داخليه لإمرآه مستعمله برقيّ؟

yatılı okula ve üniversiteye gittim bunlar ilk başta beni çok rahatsız hissettirdi ama benim yeni dünyalara kapı açmama vesile oldular.
و ذهبت إلى مدرسة داخليه و إلى الجامعه تلك الأمور كانت غير مريحه في البداية و لكنها ساعدتني لفتح أبواب لعوالم جديدة

Ertesi hafta beni yatılı okula gönderdi.
وفى الأسبوع التالى قام بإرسالى إلى مدرسه داخليه

Parfüm veya iç çamaşırı hediye etmek özel olurdu, ama bir araba?
إذا اهديتك عطرا , او ملابس داخليه نسائيه هذه تعتبر هدايا شخصيه لكن سياره ؟

Hiç iç çamaşırı giymediğimi biliyorsun. Öyle değil mi, Nick?
تعلم أننى لا أرتدى أى ملابس داخليه أليس كذلك يا نيك ؟

"Yaklaşmak, penceresi olmayan iç çamaşırı dükkanıdır" ne demek, onu anlamıyorum.
انا لم افهم ، ملابس هو دكان ملابس داخليه بدون واجهه اماميه

Birilerinin iç dekorasyon konusunda oldukça iyi zevkleri varmış. Burası senin güvenli evin mi ?
شخص ما حصل على ذوق جيد بزينه داخليه هل هذا بيتك الآمن؟

senin için... deri çizmeler ve pembe iç çamaşırı giyeceğim.
سأقوم... بلبس الجلد وكعب عالي وملابس داخليه ورديه من أجلك

Bir keresinde bir mağazadan kırmızı iç çamaşırı çaldım.
في احدى المرات سرقت ملابس داخليه حمراء من المخزن الكبير

Ya, iyi ki maç iç çamaşırlarıın yok.
نعم , انه شئ جيد انك لا تملك ملابس داخليه ليوم اللعب

Canım, oyun günü iç çamaşırı giymezsin.
حبيبي , لا تلبسين ملابس داخليه في يوم اللعب

Ve bir de Calvin Klein' in iç çamaşır modeli. Onu daha iyi anlamak eğlenceli olabilirdi.
و هناك ملابس داخليه ماركه كليفن كلير سيكون من الممتع ان اخذهم و اعرفهم اكثر

Diyeceğim o ki, şu anda ne şans getiriyorsa, onunla devam etmeliyim. Geçen ay olduğu gibi. İç çamaşır giymiyordum.
يجب ان التزم بكل ما هو مثير الشهر الماضي لم اكن مرتدياً ملابس داخليه

Bir keresinde bir mağazadan kırmızı iç çamaşırı çaldım.
في احدى المرات سرقت ملابس داخليه حمراء من المخزن الكبير امي لم تشتريهم لي

Çamaşır yıkamam. Yeni iç çamaşırlar alırım.
لا أقوم بالغسيل ، و أشتري ملابس داخليه جديده

Sen bir senatörün kızıydın ve Paris'te yatılı okula gittin.
وذهبت لمدرسه داخليه في باريس . لم ادرك ابداً..

George Bizos, onları Zwiesele'de bir yatılı okula yerleştirmek istiyor.
"جورج بيزوس" يقترح ان نرسلهم الى مدرسةٍ داخليه في "سوازايلند".

Kızları yatılı okula gidecekmiş, bunları konuştular.
أطفال سوف يذهبون لمدرسه داخليه, أشياءٌ من هذا القبيل.