Benim düşüncelerimi benden önce biliyormuşçasına sanki kafamın içinde bir yerde konuşmadan, bir gün bana ihtiyacı olacağını söyledi. | Open Subtitles | كأنه كان يعرف ما أفكر به قبلي. كأنه كان داخل رأسي. وأوضح دون أن يتكلّم، أنه سيحتاجني ذات يوم. |
Duydunuz mu ? Jerry Garcia kafamın içinde sanki. | Open Subtitles | كأن جيري جارسيا داخل رأسي هل أصبت بالجنون؟ |
- Niye? - kafamın içinde sanki Jamaikalıymış gibi geldi. | Open Subtitles | لا أعلم لكن سمعت صوت داخل رأسي يقول لي أن أخبره أنه جاميكي |
Dürüst olmak gerekirse, bilmiyorum. Sadece adeta Kafamda bir ışık çaktı. | Open Subtitles | بأمانة، لا أَعْرفُ لقد ظهرت فجأه داخل رأسي |
Ne zaman saçıma baksam Kafamın içine girip beyin kıvrımlarıma dokunan doktorları hatırlıyorum. | Open Subtitles | في كل مرة أنظر إليها أفكر بأؤلائك الأطباء داخل رأسي يلمسون أنسجة دماغي |
Kafamdaki sesler bana ne kadar ezik olduğumu neden kimsenin beni sevmediğini ve bilirsiniz işte, hayatımın son birkaç yılını o karanlık evimde yalnız başıma tek arkadaşlarım olan ve yanlışlıkla yörüngeme giren o 6-7 kediyle birlikte nasıl zavallıca harcadığımı falan söylemeye başladı. | Open Subtitles | الصوت داخل رأسي بدأ يخبرني كم أنا فاشل ولا أحد سيحبني أبداً و,كيف أنني سأقضي |
kafamın içinde uzunca bir düşünmeden sonra sizlere evimize barış getirdiğiniz için teşekkür etmeye karar verdim. | Open Subtitles | بعد الأفكار العميقة والكثيرة داخل رأسي قرّرت شكرك لجلب السلام إلى وطننا |
Hayır, bu şizofreni değil doktor. kafamın içinde bir ses var. | Open Subtitles | لا، ليس فصام بالشخصية إنه فقط صوت داخل رأسي |
Sanki kafamın içinde davul çalıyorlar. | Open Subtitles | أشعر انهم يقومون بتصوير ذلك البرنامج ستومب داخل رأسي |
Yani kendi kafamın içinde çelişen yargılar vardı. | Open Subtitles | كما تعلمون, لدي قرارات متضاربة داخل رأسي |
Bazen kendi kafamın içinde olmak o kadar yorucu oluyor ki, ağlamak istiyorum. | Open Subtitles | أحيانا كوني داخل رأسي مرهق جداً حيث يجعلني أريد البكاء |
Şu surata bak. kafamın içinde 16 yıldır bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | .أنظري إلى هذا الوجه .كنتُ أفكر بهذا الأمر 16 عام، إنه في داخل رأسي |
Bu duyguyu hissettiğim zaman da bunun gerçek olduğunu, sadece kendi kafamın içinde olup biten bir şey olmadığını bilmek isterim. | Open Subtitles | و عندما يكون لدي ذلك الشعور أريدُ أن أعرفَ بأنه حقيقي و ليس مجرد شيء يحدثُ داخل رأسي فقط |
kafamın içinde bir duvar vardı. Duygularım bedenimden ayrı duruyordu. | Open Subtitles | كان هناك حائل داخل رأسي يفصل مشاعري عن جسدي. |
"Hayır, hayır. Bu şizofreni değil. Sadece Kafamda dolaşan bir ses bu." | Open Subtitles | لا، ليس فصام بالشخصية إنه فقط صوت داخل رأسي |
"Farâzi konuşuyorum; eğer bir hikâyenin, bir öykünün parçası olsaydım bu sadece benim Kafamda cereyan etseydi ne yapmamı önerirdiniz?" | Open Subtitles | فلنفرض جدلاً أنني جزء من قصة قصة محكاة حتى إن كان داخل رأسي فحسب ماذا تقترحين عليَّ؟ |
Kendi Kafamda yaşadıklarım dışında hiç gerçek bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | علكي تتفهمين فأنا لم أكن من قبل في علاقة باستثناء العلاقات التي تدور داخل رأسي |
Hiçbir zaman Kafamın içine kamera koyamadın. | Open Subtitles | لم تكن لديك كاميرا داخل رأسي أبدا |
Hiçbir zaman Kafamın içine kamera koyamadın. | Open Subtitles | لم تكن لديك كاميرا داخل رأسي أبدا |
Kafamdaki şarapneller hareket ediyor. Çok fena. | Open Subtitles | لدي بواقي شظايا داخل رأسي من المحال أن تعملوا عملية |
O kelimeleri ilk gördüğümde sanki onları birisi kafamın içinden alıp oraya yazmış gibiydi. | Open Subtitles | عندما رأيت هذه الكلمات كانما أحد إنتزعها من داخل رأسي |
Durun bir dakika, kafama kablolar mı sokacaksınız? | Open Subtitles | الانتظار دقيقة, انتظر . تريد وضع التّلغرافات داخل رأسي ؟ |