Bir gözlü ayı ya da denizin cilaladığı bir parça cam? | Open Subtitles | دبدوب اعور او قطعه من الزجاج بجانب البحر |
Yani sanırım ona yeni bir ayı almamı istiyor. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنها تريد مني أن أشتري لها دبدوب جديد. |
Sana yeni bir ayı alırım, 6 yaşındayken kaybettiğin piknik setindeki plastik sosisliyi alırsan! | Open Subtitles | سأشتري لك دبدوب جديد عندما تستبدلي تلك النقانق البلاستيكية التي فقديها من مجموعتي للنزهة عندما كنت في السادسة. |
Önemli değil. Unutma. Rezervasyon "pofuduk ayıcık" adına. | Open Subtitles | لا مشكلة، الحجز باسم دبدوب الحبوب |
Sorun değil. Rezervasyon için kullandığım isim ayıcık. İyi fıkir. | Open Subtitles | لا مشكلة، الحجز باسم دبدوب الحبوب |
Bay Ayıcığın suyu burada. | Open Subtitles | ماء السيد (دبدوب) هنا |
Ellie'nin oyuncak ayısının içinde $118,000 buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت للتوّ 118 ألف دولار في دبدوب (إيلي). |
Online rezervasyon yapmaya çalışıyordum ama bir çeşit ayı Teddy'e tıkladım ve şimdi emin değilim... | Open Subtitles | كنت أحاول أن.. أحجز على الموقع الإلكتروني لكني ضغطت على دبدوب من نوع ما |
İyi geceler, küçük ayı. İyi geceler. | Open Subtitles | ـ طابت ليلتك دبدوب ـ طابت ليلتك |
Seviştiği bir oyuncak ayı gibi kendini kullandırtmasan çıkardı. | Open Subtitles | هي، إذا أنت لَمْ تَتْركْ إستعمالَها أنت مثل a دبدوب عملاق تُمارسُ الجنس مَع. |
Kurallar Herkes İçin Değildir aşama iki için para sağlayan ne güzel bir ayı. | Open Subtitles | ياله من عمل كريم من دبدوب لدعم الخطوة الثانية " من عملية "القوانين ليست للجميع |
Oyuncak ayı şurubunu tercih ederim ama mikrodalgada ısıtılacaksa plastik şırıngaya da razıyım. | Open Subtitles | أُفَضِل كوب الجرعات على شكل دبدوب لكنني على أتم استعداد لتقبل الحقنة البلاستيكية العادية إذا تم تسخينها قليلًا في الميكروويف |
Belki şimdi dans edebiliriz. ayı sana öğretir. | Open Subtitles | ـ ربما يمكننا الرقص على هذا ـ أريهم (دبدوب) كيف يعمل |
Bu küçük ayı. Öpmek ister misin? | Open Subtitles | هذا دبدوب, أود إعطاءه قبلة |
Hayır, sıradan bir oyuncak ayı. | Open Subtitles | كلا، إنه دبدوب حقيقي. |
Bir ayıcık zihin kontrol eden ajanlara karşı. | Open Subtitles | دبدوب ضدّ جواسيس يتحكّمون بالعقل؟ |
Çocukluktan kalma ayıcık ya da babasının verdiği bir kolye veya en sevdiği kıyafeti. | Open Subtitles | مثل a دبدوب مِنْ طفولتِها... أَو a عقد مِنْ أبّيها، أَو زيّها المفضّل. |
Uslu uslu dur burada, şirin ayıcık. | Open Subtitles | ارتمي داخلا يا دبدوب |
Kötü uzaylı ayıcık. | Open Subtitles | دبدوب فضائي سيء |
Bay Ayıcığın suyu var... tamamdır. | Open Subtitles | مياه السيد (دبدوب) .. تم |
Ellie'nin oyuncak ayısının içinde $118,000 buldum. Hey evren.. | Open Subtitles | لقد وجدت للتوّ 118 ألف دولار في دبدوب (إيلي). |