Bayan Belding'e söyle akşam yemeği iki kişilik olacak. Ben kızarmış tavuk severim. Başka bir isteğiniz var mı? | Open Subtitles | أخبر السيد بيلدنج بوجود إثنان على العشاء , أفضل دجاجاً مقلياً أي شئ آخر ؟ |
Kümese bir tilki koydun ve yemekte de tavuk yiyeceksin. | Open Subtitles | إطلاق نار ممتاز أيها القس وضعت ثعلب في بيت الطيور و سوف تحصل على دجاجاً للعشاء |
Kahvaltıda kızartma ve tavuk kızartması sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أنني أحب فطوري مقلياً أو دجاجاً مقلياً |
Tamam. Kiev usulü tavuk ister misin? Yanında kızarmış patateslerle... | Open Subtitles | حسنأ أتريدين دجاجاً مقلياً و لكن يوجد فيها بطاطا |
Onun için tavuk al. Kalanı senin olabilir. | Open Subtitles | أحضري دجاجاً لأجله و يمكنك الإحتفاظ بالباقي |
Bana hiç tavuk gibi görünmedi. | Open Subtitles | لايبدو دجاجاً بالنسبة ليّ سأجربها على أية حال |
Bu kamyonda tavuk taşımışlar kokusunu buradan alabiliyorum. | Open Subtitles | ثمة شخص ما يحمل دجاجاً, يمكنني أن أشمه من هنا |
Bir keresinde, şehir otobüsündeydim ve yanımdaki adam bir kova kızarmış tavuk yiyordu. | Open Subtitles | في إحدى الأوقات، كنت راكباً في الباص والرجل بجانبي كان يأكل دجاجاً مقلياً من سطل |
tavuk ve parathas yapmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر بأن نتناول دجاجاً وخبزاً مقلياً |
Bugün güzel yemek yiyeceğiz. Annem patates tavuk yapmış. | Open Subtitles | سنأكل طعاماً طيباً اليوم، أحضرت لي أمي دجاجاً وبطاطاس. |
Ayrıca her tavuk gördüğünde delireceksen bence kesinlikle hastaneye gitmeliyiz. | Open Subtitles | وإذا كنتَ ستصاب بالذعر في كل مرة ترى فيها دجاجاً مثلجاً، أظن أنه يجب أن نذهب للمستشفى. |
Etta rozbif yedi, ben tavuk yedim. | Open Subtitles | إيتا أخذت لحم بقرى و أنا تناولت دجاجاً |
Bir kadın ağırlığınca tavuk eder. | Open Subtitles | يقولون أن المرأة تساوي وزنها دجاجاً. |
- Çıtır kaplı kızarmış tavuk. | Open Subtitles | فقط يَأْكلُه. لا، هذا لَيسَ دجاجاً. |
tavuk pişirdi ve Seven filmini kiraladı. tavuk çok lezzetliydi. | Open Subtitles | لقد طبخ دجاج و استأجر فيلم "سيفين", لقد كان دجاجاً جيداً. |
... LizaMinnellidondurucumuzda çiğ tavuk yerken kilitli kalmış. | Open Subtitles | لكن كان دور ليزا مينيلي محتجزة... في ثلاّجة تتناول دجاجاً نيئاً. |
Sizce de öyle değil mi? Tatlım 22 Eylül'de öğlen yemeğinde tavuk yapar mısın? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ نَأْكلُ دجاجاً الـ22 مِنْ سبتمبر/أيلولِ؟ |
Akşam yemeğine tavuk yaptım. | Open Subtitles | لقد طبخت دجاجاً لنا على العشاء |
Bedava tavuk olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتَ أنّ هناك دجاجاً بالمجّان |
Öğle yemeğinde tavuk yemiştim. | Open Subtitles | و لقد تناولتُ دجاجاً على الغذاء |
Piliç parçacıklarının akıbeti düşünüdlüğünde | Open Subtitles | وعلى أمل إصلاح الأمر قررت أن تطبخ دجاجاً بالخوخ, |
Maaşını tavukla alan bir adam için kızlarla tanışmak tam bir işkence. | Open Subtitles | يصعب عليّ إيجاد فتاة، حين أقبض أجري دجاجاً |