| Ritchie Varrel, Dan'ın her şeyiydi. Dan onu korumak için hapse girdi. | Open Subtitles | ان ريتشى كان كل شئ بالنسبة لدان بل ان دان قد دخل السجن لينقذه. |
| Jack hapse girdi... Bull da eve döndü. | Open Subtitles | بأربع سنوات سجن لأجل تلك الليلة جاك دخل السجن وبول عاد إلى الوطن |
| Geçen sene, şayet bu ülke ona hak ettiği saygıyı gösterseydi asla gerçekleşmeyecek bir suçtan dolayı hapse girdi. | Open Subtitles | وفي العام الماضي، دخل السجن لجريمة ما كانت لترتكب لو أن هذا البلد منحه الإحترام الذي يستحقه |
| Öyle ama işlediği suçlardan dolayı hapse girmiş bir politikacının ismini verin. | Open Subtitles | و لكن اعطنا اسم واحد من السياسيين دخل السجن بسبب جرائمه |
| hapiste bir kez cinayet, iki kez kasti adam öldürme... ve dört çözülmemiş cinayet. | Open Subtitles | عنيد جدا صحيح. دخل السجن للقتل مره القتل غير العمد مرتين |
| - Evet, kocası hapse girdikten sonra. | Open Subtitles | ـ بعدما دخل السجن |
| Hapse girdiğinde okuma yazma bilmiyordu, şimdi Wilde ve Tolstay'dan alıntılar yapıyor. | Open Subtitles | عندما دخل السجن كان اميا و الان هو يقتبس اقوال وايلد و تولستروي |
| Kötü biriydi zaten hapse girdi. | Open Subtitles | ذلك الرجل لم يخبره بذلك إنه شخص سيء ، دخل السجن |
| Her şey olup bittiğinde sadece tek bir bankacı hapse girdi. | Open Subtitles | عندما الجميع شعر بالحزن وأنتهى، فقط مصرفي واحد دخل السجن. |
| İşlemediği bir suç yüzünden hapse girdi. | Open Subtitles | لقد دخل السجن بسبب جريمة لم يرتكبها |
| Yedi kez hapse girdi ve oldukça tehlikeli. | Open Subtitles | لقد دخل السجن 7 مرات وهو خطير جداً |
| Kendisi dokuz defa hapse girdi. | Open Subtitles | دخل السجن 9 مرات |
| Askerlik şubesini bombalamaktan, hapse girdi. | Open Subtitles | دخل السجن لتفجير مكتب للتجنيد |
| Birçok suç işledi ve hapse girdi. | Open Subtitles | ارتكب جرائم ثمّ دخل السجن. |
| Müşterisini korumak için hapse girmiş bir adamdır." | Open Subtitles | حسناً , لقد دخل السجن من أجل حماية عميله يبدو .. |
| hapse girmiş olabilir, askere gitmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون دخل السجن قد يكون انضم للجيش |
| Şey, adamı 15 yıllığına hapse girmiş, ve onu 15 yıl... bekleyecek. | Open Subtitles | حسنـــا ، زوجــها دخل السجن لمدة 15 سنــــة ... وهي بإنتظاره لمـــدة 15 سنــــة |
| Varrick'in amansız takipçisi olarak kendini hapiste bulan Mako haricinde herkes. | Open Subtitles | الجميع عدا ماكو والذي دخل السجن بسبب فاريك |
| Gerçek kiracı hapiste. | Open Subtitles | المُستأجر الحقيقي دخل السجن. |
| - Evet, kocası hapse girdikten sonra. | Open Subtitles | ـ بعدما دخل السجن |
| Hapse girdiğinde okuma yazma bilmiyordu, şimdi Wilde ve Tolstay'dan alıntılar yapıyor. | Open Subtitles | عندما دخل السجن كان اميا و الان هو يقتبس اقوال وايلد و تولستروي |
| Olaya karışan üç şüpheli varmış sadece babası hapse atılmış. | Open Subtitles | كان هنالكَ ثلاثة متورطين و هو الوحيد الذي دخل السجن |
| Sonra kocası da hapse girince, kendini yeniden terk edilmiş hissetti. | Open Subtitles | و من ثمُ زوجها دخل السجن و أصبحت وحيدة مجدداً |