Affedersiniz, Tuvalete girmem gerekiyor. | Open Subtitles | آسف أنا فقط سأسير خلفك دخول الحمام |
- Üzgünüm, Tuvalete girmem lazımdı. | Open Subtitles | أسفه أضطررت الى دخول الحمام |
Tuvalete girmem gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أريد دخول ,الحمام |
Tamam. Peki ya aynı anda tuvaleti kullanmamız gerekirse? Sadece iki tuvalet var ve biri diğerinin hemen yanında. | Open Subtitles | حسناً ، ماذا لو أردنا دخول الحمام في نفس الوقت وهناك حجرتين فارغتين بجانب بعضهم البعض ؟ |
Personeller bile artık tuvalet sırası bekliyor, öyle mi? | Open Subtitles | حتى العاملون ينتظرون من اجل دخول الحمام الان |
Üzgünüm, hanımefendi. Tren gardayken lavaboyu kullanamazsınız. | Open Subtitles | سيدتي لا يمكنكِ دخول الحمام و القطار بالمحطه |
Üzgünüm, hanımefendi. Tren gardayken lavaboyu kullanamazsınız. | Open Subtitles | سيدتي لا يمكنكِ دخول الحمام و القطار بالمحطه |
Hiçbir şey, Galiba kakası gelmiş. | Open Subtitles | لا شىء.انه... اظن انه يريد دخول الحمام. |
Doug, acele lan biraz. Tuvalete girmem lazım. | Open Subtitles | دوغ) عجّل ، أريد دخول الحمام) |
Doug, acele lan biraz. Tuvalete girmem lazım. | Open Subtitles | دوغ) عجّل ، أريد دخول الحمام) |
Eğer insanlar Diaz'ın yanından geçmeye korkarlarsa tuvalet molaları en aza inecektir. | Open Subtitles | إذا كان الناس يخافون من المرور بجانب (دياز) فترات دخول الحمام ستتقلص |
Satış yok, tuvalet yok. | Open Subtitles | -إذا لم تشتري لا تستطيعين دخول الحمام |
- tuvalet molası verelim. | Open Subtitles | -موعد دخول الحمام. |
Hiçbir şey, Galiba kakası gelmiş. | Open Subtitles | لا شىء.انه... اظن انه يريد دخول الحمام. |