Sabah bisikletini alıp çıktı. Heryerde olabilir. | Open Subtitles | لقد غادر البيت صباحا على دراجته يمكن ان يكون في اي مكان |
Gölde çekilmişti, babanın o aptal motoru yüzünden kolunu kırdığı zamandı. | Open Subtitles | لقد تم تصويرها عند البحيرة عندما كسر والدك ذراعه، هذا بسبب دراجته الغبية |
Dışarı çıkıp bisikletine bakmamı ve parça değişimi gerekip gerekmediğini söylememi rica etti. | Open Subtitles | أراد أن يعلم إذا كنت أستطيع أن أخرج معه وألقي نظرة على دراجته |
Gelin, bilet alın ve bisikleti üzerinde fotoğraf çektirin. | Open Subtitles | تعال اشتري تذكرة واحصل على صورة مع دراجته |
Ev sonunda bana kaldı ama lanet olası komşum, lanet olası motorunu tamir etmeye karar vermiş. | Open Subtitles | أخيراً أصبح المنزل لوحدي.. وجاري اللعين قرر إصلاح إصلاح دراجته النارية اللعينة. |
Bir motosikleti tekrar yapmaya çalışan dokuz yaşında bir çocuk gibisin. | Open Subtitles | مثل طفل في التاسعة يحاول اعادة بناء دراجته النارية |
Kapa çeneni, yoksa hademeye motosikletini kimin çaldığını söylerim. | Open Subtitles | إخرس.. وإلا سأخبر الناظر عن الشخص الذي سرق دراجته |
Bir tıp öğrencisi olarak, yurda dönmek için bisiklet kullanırken, bir SUV tarafından çarpılıp üzerinden geçilen 19 yaşındaki gencin tedavisiyle ilgileniyordum. | TED | كطالبة طب ، كنت أعتني بشاب عمره 19 سنة كان يقود دراجته عائدًا إلى سكنه حين صدمته، ودهسته سيارة. |
Üçtekerli bisiklete, kemerle binen tek çocuktum. | Open Subtitles | كنت الطفلا الوحيدالذي كان عليه أن يكون مربوطا الى دراجته الثلاثية |
Orada bir şeyler oluyordu ve bisikletini dışarıda bıraktı. | Open Subtitles | كان هناك شيء ما يحدث هناك على ما يصل وترك دراجته متوقفة في الخارج. |
Onun bisikletini yıkarken, işten kaytaracağım! | Open Subtitles | فيما بعد حينما نغسل دراجته لن أنظفها جيداً |
Takımı, motoru onun açısından binilmesi kolay hale getirmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | خلاصة القول أن فريقه يسعى إلى جعل ركوب دراجته أسهل عليه في نهاية اليوم |
Sahile gitmemiş. motoru ve arabası garajda duruyor. | Open Subtitles | أنه لم يذهب للساحل الشمالي دراجته و سيارته مازالوا في المرأب |
Çok şişko ve bisikletine bile binemiyor | Open Subtitles | قد يكون سمين جداً، يجد صعوبة في ركوب دراجته |
bisikletine biner, İstediğini alırdı, Ve kafası bir tahta kadar kalındı. | Open Subtitles | وقد ركب دراجته وأخذ معه كل ما يحبّ، وكان رأسه سميكًا كلوح الخشب. |
bisiklet başlığıyla beraber bisikleti ile uzaklaştı. Sonrada evine vardı, ... | Open Subtitles | هو يقود دراجته مع قبعة الدراجه عندما يعود للمنزل |
Hayır, Oliver motorunu kullandığını öğrendiğinde üzgün olacaksın. | Open Subtitles | لا، آسف ما عليك أن تكون عندما يجد أوليفر من كنت أخرج دراجته النارية. |
İnanılmaz bir şekilde, altı hafta sonra, 240 beygir gücünde bir motosikleti sürmek bir yana, yürüyebiliyordu bile. | Open Subtitles | بشكل مثير للدهشة فهو يستطيع المشي بعد ست أسابيع فقط اتركوه ليقود دراجته ذات 240 حصانا |
Ölü bir adam motosikletini buz tutmuş yolda sürer, | Open Subtitles | سائق دراجة دراجة ميت يقود دراجته في الطقس المتجمد |
Yedi yaşında bir çocuk bloğun etrafında bisiklet sürüyormuş. | Open Subtitles | جولات ولد بعمر سبعة سنوات دراجته حول الكتلة. |
İnanabiliyor musun? Minik Stewie'miz bisiklete binmeyi öğreniyor. | Open Subtitles | أيمكنك تصديق ذلك , ستوي الصغير يتعلم ركوب دراجته الثلاثية |
Babam da aynı yaşlardayken bana o bisikletten almıştı, ve onunla bunun hakkında konuşmak istedim, bilirsin işte ? | Open Subtitles | اعطاني ابي دراجه تشبه دراجته حينما كنتُ في نفس عمره عمره كما تعلمين ، اردت فقط ان اكلمه عن هذه الأمور |
Bir dövmesi var, bir biçimi var ve bir motosiklet parçasından yapıldı. | TED | لديه وشمه، لديه الموروفولجي خاصته ولديه مواد دراجته النارية. |
Bu akşam sizlere lisemizin popüler öğrencilerinden Lando Griffin in dün akşam motosikletiyle beraber uçurumdan aşağı yuvarlanmış olduğunu üzüntüyle haber veriyorum. | Open Subtitles | لاندو غريفن, الطالب المحبوب في المدرسه الثانويه, قتل ليله البارحه عندما اصتدمت دراجته الناريه في الطريق الخطر. |
Yarışçılardan bir kalktı, motoruna doğru yürüyor. | Open Subtitles | راكب واحد فوق، ينتقل إلى دراجته. |
Şu ahmağı bisikletinden düşürene beş kâğıt veririm! | Open Subtitles | خمس خطوات و بإمكانك أن تضرب تلك الأداة في دراجته |
Annesi , şanslı motor ceketi ile gömüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | أمّه أخبرتْني انه دُفِنَ في سترةِ دراجته البخاريةِ المحظوظةِ. |