İşe yarayabilir. Bu yeni Okul sıkıcı ve hava cıva derslerle doluysa yani. | Open Subtitles | سأتولى هذا الأمر، إن كانت تلك المدرسة الجديدة مملة، وصفوف دراستها دون جدوى |
Onu seviyorum. Fakat bitirmesi gereken bir Okul var. Senin önünde herşey var. | Open Subtitles | لكن عليها أن تنهي دراستها وأنت مستقبلك أمامك |
Eğer bunu öğrenirse, okulu bırakıp buraya çalışmaya gelir. | Open Subtitles | لو نما الى علمها ذلك , كانت ستترك دراستها و تأتى الى هنا |
Umarım anlıyorsundur. Kız kardeşin, okulu iki hafta içinde bitiriyor. | Open Subtitles | ستُنهي ابنتك دراستها خلال أسبوعين |
Evet, fakat biraz daha çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | ,نعم، فعلت .لكنّي أريد دراستها أكثر بعض الشيء |
Evet baktım, fakat üzerinde biraz daha çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | ,نعم، فعلت .لكنّي أريد دراستها أكثر بعض الشيء |
Bunun gibi hayvan kalıntıları yasalar gereği çalışma ve arşivleme için araştırma enstitüsünün himayesine teslim edilmek zorundadır. | Open Subtitles | تقتضي بواسطة القانون أن يتم تسليمها إلى العناية بمعهد الأبحاث من أجل دراستها وحفظها |
Skye dürüst olmalıydı. Kilitlenmeyi, üzerinde çalışmayı ve kim bilir daha neleri riske mi atsaydı? | Open Subtitles | ماذا , ونخاطر بأن يتم حجزها و دراستها ومن يدرى ماذا أيضاً ؟ |
Diğer tıp öğrencileri gibi her zaman yorgun olduğunu söylediler. Ama Okul harcını peşin ödediğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنها دوما ً كانت متعبة كأي طالب طب لكنها دفعت رسوم دراستها نقدا ً |
Yıldız öğrencim Okul parasını böyle mi ödüyor? | Open Subtitles | هكذا تسدد تلميذتي المجتهده أقساط دراستها الطب |
Ona verdiği Okul parasını iade edebiliriz ve başka bir okula nakli için de memnuniyetle yardımcı olurum. | Open Subtitles | يمكننا أن نعيد أمول دراستها وسأكون سعيدة بتسهيل إنتقالها |
Okul için şehre geri mi dönüyor? | Open Subtitles | ستعود إلى المدينة من أجل دراستها الآن؟ |
Karşılığında okulu bitirmesine razı oldum. | Open Subtitles | وبالمقابل واقفت على أن تكمل دراستها ... . |
Karşılığında okulu bitirmesine razı oldum. | Open Subtitles | وبالمقابل واقفت على أن تكمل دراستها ... . |
Tara'nın geçen sefer okulu bırakmasının asıl sebebi intihara kalkışması. | Open Subtitles | السبب الحقيقي لتخلي (تارا) عن دراستها آخر مرة يُعزى لمحاولتها الانتحار |
Tek yapabildiğim üzerinde çalışmak. Onlardan önce, gerçek doğasını anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو دراستها وأحاول فهمها قبلهم |
Üzerinde çalışmak istediğim arkeolojik kalıntılar... takdir ediyorum... | Open Subtitles | . التى أحبّ دراستها ... أستاذكافيندش،أنا أتعجب |
Yani oraya çalışmak için gidebilir miyim? | Open Subtitles | أهذا يعني أنه يمكنني دراستها أثناء ذلك؟ |
Annem de City College'da okurken ofiste çalışmaya başlamış. | Open Subtitles | وأمي عملت في الشركة أثناء دراستها في الجامعة. |
Başka bir konuda çalışmaya ikna edecektin. | Open Subtitles | لقد كنت توجّه دراستها لشيء آخر |
Sizin cevaplarınız çalışma için özellikle değerli olacaktır çünkü listelenen suçların çoğunu zaten işlediniz. | Open Subtitles | ستكون اجابتك بالتاكيد تستحق دراستها لأنك ارتكبتِ اكثر الجرائم المذكورة في القائمة |