"درساً في" - Traduction Arabe en Turc

    • dersi
        
    • bir ders
        
    Şimdi size hızlı bir tasarım dersi vererek bir deney yapmak istiyorum. TED ولدي تجربة صغيرة لأعطيكم درساً في التصميم
    Kung fu dersi için size 50 dolar veririm. Open Subtitles أنا سَأَعطيك 50 دولارَ لتعلمني درساً في الكونغ فو
    Eğer aşk dersi verecekse, çok seksi öğrenme yetersizliği çekiyorum. Open Subtitles إذا كان درساً في الحب فعليكِ الحذر لأني أعاني إعاقة مثيرة في التعلم
    - Çocuğa yurttaşIık dersi gerek. Open Subtitles أود أن يتعلم هذا الفتى درساً في المسؤولية الاجتماعية
    Polisi aradım, ...fakat bu sana bir ders olsun dediler, ...yasal bir borsa simsarına gitmeliymişim. Open Subtitles إتّصلتُ بالشرطة، ولكن قالوا لي أنّه كان درساً في الحياة، وأنّه كان يجب أن أذهب إلى وسيط شرعي أقصد، لم أعرف الفرق
    Ama sana bir profesyonel gazetecilik dersi vereyim. Open Subtitles لكن دعيني ألقنك درساً في الصحافة المحترفة
    Joe'dan gitar dersi alıyordum. Open Subtitles كنت أتلقى درساً في العزف على الجيتار .فقط.
    Madem bu kadar karateye meraklısın biraz karate dersi al, tamam mı? Open Subtitles تعلم كيف تركل،خذ درساً في الكاراتيه إذا كنت مهتم هكذا بالكاراتيه
    Sen kardeşine kızgınsın. Ona birazcık bağırır çağırısın, hayat dersi falan verirsin. Open Subtitles إنّكَ تغضبين على أخيكِ الأصغر، تصرخي في وجهه مُلقّنةً إيّاه درساً في الحياه
    Bu hödüğe edep dersi verirken beni bağışlayın, Milady. Open Subtitles فلتسامحني , ياسيدتي بينما أعطي هذا الأحمق درساً في الأخلاق
    O yüzden ona bir görgü kuralı dersi vermeye karar verdim. Open Subtitles أجل وهنا قررت منحه درساً في المعاملة
    Bana bir edebiyat ve redaksiyon dersi verdi. Open Subtitles فلقد أعطاني درساً في الأدب والتحرير.
    Amerika'nın en beyaz iki kızı sana rap dersi verdi. Open Subtitles تم تلقينك درساً في الراب من قبل فتاتين بيضاوتين في أميريكا!
    Direk dansı dersi aldığımdan değil. Open Subtitles فأنا طبعاً لم آخذ درساً في الرقص
    Öğle arasında, Cogentiva'da yoga dersi verecek. Open Subtitles ستعطي درساً في اليوغا، في الأسفل في "كوجنتيفا"
    Şu götten bacaklıya bir hayat dersi vereyim. Open Subtitles -تصرّف كراشدٍ . دعيني ألقن هذا الأحمق درساً في الحياة.
    Tarih dersi vermeye mi geldiniz bana? Open Subtitles -هل أتيت إلى هنا لتعطيني درساً في التاريخ؟
    Terapisti geçmişi geride bırakma dersi verdiğini düşünüyor. Open Subtitles معالجه يسمي هذا درساً في الإستغناء
    Sana boks dersi vermeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أعطيك درساً في الملاكمة
    Alçak gönüllülükle sana son bir ders vermek için mükemmel bir fırsattı, ama hayır. Open Subtitles الفرصة المثالية لتعليم الآخر درساً في المذلّة، ولكن لا
    Kardinal'e alçak gönüllük hakkında bir ders vermek için zaman geçti. Open Subtitles همم، أعتقد أن الأوان فات على هذا أن تلقن الكاردينال درساً في الأخلاق والقانون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus