Evet, yukarı katta. Aşağıda teorik dersleri veriyor. | Open Subtitles | نعم، فى الطابق العلوى، وهو يعطى دروسه النظرية فى الطابق السفلى |
Eğitmeni onun ebeveyni değil, sadece hevesli bir öğretmen ve dersleri öğrencisinin becerisine göre uyarlıyor. | Open Subtitles | المرشد ليس أحد الأبوين، مُجرد مُعلم مُتحمس، وهو الذي سيُهيىء دروسه بحسب براعات تلميذه. |
Babama ondan öğrendiklerim için teşekkür etme onun dersleri olmadan hayatta kalamazdım deme şansım olmadı. | Open Subtitles | لم أتمكن ابداً من شكر أبي على كل ما علمني إياه ...و أن أخبره أن لولا دروسه ما كنت لأنجو |
Bugün bana derslerine ara vermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | اليوم, أخبرني ابني أنه يود أخذ استراحة من دروسه |
Sadece derslerine katılmıştım. | Open Subtitles | وبالكاد حضرت دروسه |
Evet, CU' daki derslerine katıldım. | Open Subtitles | نعم، نعم، لقد حضرت دروسه في "سي يو"، |
dersleri samimi ve keyifliydi. | Open Subtitles | دروسه كانت صادقة وممتعة |
dersleri ekmesi. | Open Subtitles | إنه يتغيب عن دروسه. |