Komploydu. Arabamdaki ve soyunma odasındaki uyuşturucular önceden yerleştirilmiş. | Open Subtitles | لقد تم الايقاع بي المخدرات في السيارة وفي غرفة تغيير الملابس تم دسها |
Yoksa bunların sonradan yerleştirilmiş sahte anılar olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني أن هذه ذكريات تم دسها بداخلهم ؟ |
Kanıtlar yerleştirilmiş olabilir. | Open Subtitles | من الممكن بأن تلك الأدلة قد تم دسها |
- Eğer şişede patlayıcı varsa kurbanımız binmeden önce, birisi yerleştirmiş olmalı. | Open Subtitles | -لو أن المتفجر كان في القنينة ، لا بد أن أحداً قد دسها قبل فترة طويلة من ركوب الضحية على دراجته |
- Onu yatağa yerleştirmiş. | Open Subtitles | لقد دسها في الداخل. |
Veya size Dubuque, İowa'da kampüsünün köşelerine aşk metupları bırakan ve ertesi gün çabalarının bir çığ etkisi oluşturup, sokağa çıktiğında ağaçlardan sarkan, çalılara yerleştirilmiş, bankların üzerinde mektuplar gören kızın hikayesini anlatabilirim. | TED | أو قصة فتاة قررت أن تترك رسائل غرامية حول الحرم الجامعي في دوبوك، ايوا، لتجد بعدها جهودها تلك قد انتشر أثرها في اليوم التالي، حين كانت تمشي في ساحة الكلية ووجدت رسائل غرامية متدلية من الأشجار، تم دسها بين الشجيرات والمقاعد الخشبية |
Eşleşen hani? - Bizim bulabilmemiz için yerleştirmiş. | Open Subtitles | -لقد دسها لنا كي نعثر عليها. |