Bunu ruhumun derinliklerinde hissediyorum... ve eğer gerekirse... | Open Subtitles | أعرف أن هذا ضمن أعماق روحي وإذا دعت الضرورة |
"Agoge" çocuğu dövüşe iter, açlıktan kıvrandırır çalmaya zorlardı hatta gerekirse, öldürmeye! | Open Subtitles | يجبر الولد على القتال يجوّعه يجبره على السرقة فإذا دعت الضرورة أجبره على القتل |
Öylesi kaçtığımızı varsayarsak geçerli. gerekirse onları çıkmaza sokabilirim. | Open Subtitles | هذا بافتراض أننا ظللنا هاربين، إن دعت الضرورة فقد أستخدم القوّة. |
Kayıplara haftalarca dayanabilirim aylarca eğer gerekirse. | Open Subtitles | بوسعي تحمّل الخسائر لأسابيع وأشهر إن دعت الضرورة. |
Bu da onları kolayca kontrol edilebilir yapıyor tabii eğer gerekirse. | Open Subtitles | مما يجعل التلاعب بهما سهلًا جدًّا إن دعت الضرورة. |
Burada kal ve onu koru, gerekirse hayatınla. | Open Subtitles | ابقى هُنا وقُم بحمايتها بحياتك ، إذا دعت الضرورة لذلك |
..gerekirse de savaşıp ölmeye götürür. | Open Subtitles | حتى الى الموت والنضال غذا دعت الضرورة |
- Onunla ve gerekirse kaderimle yüzleşmeye. | Open Subtitles | لأواجهه، وإن دعت الضرورة سأمثل لمصيري. |
gerekirse bul ve yok et. | Open Subtitles | ،إذا دعت الضرورة إبحث ودمر. |
gerekirse etkile. Vücudunda hâlâ mine var mı? | Open Subtitles | أرغميه ذهنياً إنّ دعت الضرورة ألازال متأثراً بعشبة (الفيرفيان)؟ |
gerekirse tek başıma. | Open Subtitles | لوحدي، إن دعت الضرورة. |
gerekirse yıllarca hayatta kalabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نصمد لسنوات, إن دعت الضرورة . |