| Sana bir şey söylememe izin ver. Bu botu Lefty için almam... | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً أنا لم أحضر القارب لليفتي. |
| Sana söyleyeyim, o üstün bir varlık. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشيء رجل خارق مثله يولد مرةً واحدة بالقرن |
| - Sana bir şey söyleyeyim: Senin yumurtandansa yumurta tozunu tercih ederim. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً أنّي أتناول بودرة البيض كلّ يوم على طبق بيضك |
| Bak ne diyorum, uçağını günde 40 dolara buraya park edebilirsin. | Open Subtitles | دعني أخبرك بإمكانك أن تركن طائرتك هنا مقابل 40 دولار لليوم |
| Bak sana ne söyleyeceğim, bu kampüsdeki tek manyak sensin. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً أيها الشاب المجنون الوحيد بهذا الحرم الجامعي أنت |
| Ve şayan, şunu söylememe izin verin bu beni hayal kırıklığına uğratmadı. | Open Subtitles | وميسي , دعني أخبرك ذلك الشيء لم يخيب أملي في قطعة واحدة |
| Size planla ilgili bir sey söyleyeyim, Albay. Sezgilere engel olurlar. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً عن الخُطط، أيّها العقيد، إنّها تقوم بإعتراض الغرائز. |
| Jimmy, sana şunu diyeyim. Ne bildiğim seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | جيمي , دعني أخبرك شيئا لا تقلق مما أعرفه |
| Bu küçük kasabada işlerin nasıl yürüdüğünü söyleyeyim sana. | Open Subtitles | دعني أخبرك كيف تسير الأمور هنا في مدينتي الصغيرة |
| Bıçak işindeyim! söylememe izin ver, benimle bıçakçılık işinin hiçbir çeşidinde olmak istemezsin. | Open Subtitles | دعني أخبرك أنت لاتريد أن تكون في مواضيع بها سكاكين معي |
| Beni sen terk ettin, şunu söylememe izin ver: | Open Subtitles | لم تكن تستطيع حجز تذكرة طائرة بدوني لقد تركتني و دعني أخبرك بشيئ |
| Pekala, öyleyse birşey söylememe izin ver, "O" diye biri yok. | Open Subtitles | حسناً .. دعني أخبرك بشيء ليس هنالك أية فتاة |
| Sana söyleyeyim, kardeşim, bence herkes bunu biliyordur. | Open Subtitles | دعني أخبرك يا أخي أعتقد أن كل رجل ذهب لهناك من قبل |
| Seyircin kalmadığında ne olacağını Sana söyleyeyim. | Open Subtitles | دعني أخبرك مالذي سيبدو حينما يذهب الجمهور. |
| Seninle aynı noktadayken, benden çok daha akıllı birinin bana söylediği nasihati Sana söyleyeyim bak. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشي أخبرني به شخص أعقل مني .في مرحلة مماثلة من حياتي |
| Sana bir şey söyleyeyim mi İsa Peygamber buraya gelip, vaaz vermekten korkmazdı. | Open Subtitles | حسنا، دعني أخبرك يسوع لن يخاف للدخول في هذا الملتقى أو أية حانة أخرى للتبشير بالإنجيل |
| Bak ne diyeceğim. Utanmak için bir neden yok. Bu işin gizemli bir tarafı yok. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيء ليس لديك سبب لتكون خجول ليس هناك سحر إليه |
| Bak sana ne söyleyeceğim, bu kampüsteki tek manyak sensin. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً أيها الشاب المجنون الوحيد بهذا الحرم الجامعي أنت |
| söylememe izin verin. Bunu sizden istemek zorunda olmak benim için utanç verici. | Open Subtitles | دعني أخبرك, يُحرجني أن أطلب منك هذا الشئ |
| Size söyleyeyim, Komiser, burada çalışanlardan en iyi tanığı olan biri varsa o da benim. | Open Subtitles | دعني أخبرك ملازم ربما لدي أفضل حجة غياب من أي أحد يعمل هنا |
| Bir şey diyeyim mi dostum? Senin havuç suyunu çıkartacağım! | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً أخي انني على وشك ركل جزراتك |
| Hiç böyle tezahürat duymamışsındır. Burada kimsenin bilmediği bir şey söyleyeyim sana. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئا لا يعرفه أحد هنا |
| şunu söyleyeyim eğer sen ve baban olmasaydınız herhalde hayatta kalamazdım. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئا لولاك أنت و والدك لربما ما كنت حيا |
| Şimdi beni iyi dinle tamam mı? | Open Subtitles | حسنًا، دعني أخبرك شيئًا. |
| Dur sana anlatayım eğer seninle konuşurken cevap vermezsen, ayağımı kıçına sokacağım! | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً إذا لم تجبني عندما أسالك سوف أركل مؤخرتك ، واضح؟ |
| Birkaç yıl devlet okullarında görev yaptıktan sonra neler öğrendiğimi anlatayım sana. | Open Subtitles | دعني أخبرك ماذا تعلمت بعد تدريسي بالمدرسة العامة |