Bu yüzden, Bırakın dışarıda boş boş dolaşsınlar, siz sadece sakin olun. | Open Subtitles | لذا دعوهم يَتحسّسونَ خارجاً وإَلتزمونَ الهدوء |
Beyler, sorun yok. Bırakın geçsinler. Lütfen izin verin. | Open Subtitles | أيها السادة، لابأس، دعوهم يعبروا رفاق، دعوهم يمروا، رجاء |
İyi, Bırakın etsinler. Bunun için buradalar. | Open Subtitles | حسناً ، دعوهم يرقصوا فهذا ما أتوا من أجله |
İçeri dönün! Haydi, çıkalım buradan! Bırak gitsinler. | Open Subtitles | الى الداخل هيا , دعونا نخرج من هنا دعوهم يذهبوا |
Onunla oynarken neler öğreneceğini kestiremezsiniz. Bilirsiniz işte, kendi istedikleri gibi ateşle oynamalarına izin verin. | TED | انتم لا تتصورون مدى ما يمكنهم تعلمه من اللعب بها تعلمون دعوهم يتسلون وفق شروطهم وثقوا بي |
Bırakalım kişisel aramaları için cep telefonlarını kullanabilsinler. -- tanrı korusun. | TED | أتعلمون شيئا ، دعوهم يستعملون هواتفهم لإجراء المحادثات الشخصية-- معاذ الله. |
Beyler, onları Bırakın. Ve kaçmaya çalışırlarsa, vurun. - Bu kukla da ne kuklalar? | Open Subtitles | يا رفاق ، دعوهم يذهبون وإذا حاولوا الفرار ، فأطلقوا النار عليهم |
Bırakın bize gelsinler, Bırakın günahlarından kurtulsunlar ve Bırakın onlar da yeni dünya düzeni için bizi takip etsinler. | Open Subtitles | دعوهم يأتوا إلينا ادعوهم ليكفروا عن ذنوبهم وادعوهم ليلحقوا بنا إلى العالم الجديد |
Onların yüzlerini tekrar göremeyeceğim bir yere kapatın. Ve Bırakın orada çürüsünler. | Open Subtitles | ضعوهم في مكان بحيث لا أرى وجوههم مجدداً و دعوهم ليتعفنوا |
Bırakın da kendi adlarına konuşsunlar! Öyle değil mi? | Open Subtitles | على الأقل دعوهم يتحدّثون عن أنفسهم, صحيح؟ |
Biraz durun çocuklar. İki saniye bekleyin. Bırakın işlerini yapsınlar. | Open Subtitles | انتظروا لحطة يا رفاق دعوهم يقومون بعملهم |
Bırakın, ordularını getirsinler. Evlerimiz için savaşacağız! | Open Subtitles | دعوهم يجلبوا جيشهم سوف نقاتل من أجل منازلنا |
- Açılın millet. Bırakın geçsinler. | Open Subtitles | ابتعدوا عن الطريق أيها الناس دعوهم يعبرون. |
Bırakın huzur içinde yaşasınlar, onlar artık Romalı! | Open Subtitles | دعوهم يعيشون فى سلام إنهم رومانيون الآن |
Kimse daha fazla yaklaşmasın. Onları rahat Bırakın. | Open Subtitles | لا أحد يقترب أكثر من ذلك دعوهم وشأنهم |
Bırakın geçsinler. Sistem çöktü. | Open Subtitles | ، دعوهم يمروا هناك خلال بالنظام |
Ateş etme! Bırak yansınlar! | Open Subtitles | لا تطلقوا النيران ، دعوهم يحترقون |
Bırak onları. Onları acıtmaya bir neden yok. | Open Subtitles | دعوهم وشأنهم لا يوجد داعى لإيذائهم |
Onlara ne istiyorlarsa verin. Burada ölmeye değmez. Charley, hadi. | Open Subtitles | دعوهم يحصلو على ما يريدون لا يوجد ما يستحق ان نموت من اجلة |
Bırakalım anlık mesajlaşma programları kullansınlar. | TED | دعوهم يدخلون على مواقع المحادثات الآنية. |
Bırakalım yapsınlar. Onlara biraz özgürlük verelim, ve genel olarak, Bırakalım oynasınlar. İş yerinde eğlenmelerine izin verelim. | TED | دعوهم يفعلون ذلك ، امنحوهم بعض الحرية. و بصفة عامة، دعوهم يتسلون ، دعوهم يستمتعون في مكان عملهم. |