Bu, neden savunmaya bağlı bir yarası olmadığını açıklar. | Open Subtitles | ذلك من شأنه تفسير عدم وجود جُروح دفاعيّة. |
Onunla fiziksel temas kurduğumda ise savunmaya geçeceği yerde, saldırı vaziyetine geçti. | Open Subtitles | لكن عندما أجريتُ إتصالاً جسدياً معه، فقد تراجع لوقفة قتاليّة بدلاً من وقفة دفاعيّة. |
Sinirli veya savunmaya geçmişken karşısına çıkmaman en iyisi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا ترينه أنّكِ دفاعيّة أو متوترة. |
Demek ki elindeki savunmaya yönelik bir araç ve karşı saldırı için yakınlaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لذا فإنّ هذه القدرة آداة دفاعيّة تستخدم" "لتقليص المسافة ومن ثم شنّ هجوم مضاد |
savunmaya geçeceğim bir durum yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي شيء لأكون دفاعيّة حياله. |
Kusura bakma, savunmaya geçmek istemedim. | Open Subtitles | آسفة، لم أقصد أن أكون دفاعيّة |
Her zaman böyle savunmaya mı geçersin? | Open Subtitles | -هل أنتِ دفاعيّة هكذا دائمًا؟ |