| - Çünkü yazdıklarım onu çok etkilemiş. - Çaydanlık yazısı değil, değil mi? Değil. | Open Subtitles | لأن كتاباتي دفعته الى البكاء قصة كعكة الشاي |
| Fotoğrafçılıkta kariyer yapması için onu zorlayan o. | Open Subtitles | انها من دفعته الى الحصول على حياه عمليه فى التصوير |
| onu sana ihanet etmeye iten olaylar zincirini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين تسلسل الأحداث التي دفعته الى هذه النقطة، لخيانتك |
| Daha sonra etrafta kimse kalmayınca, onu odasına götürdüm. | Open Subtitles | وعندما خلت الساحة دفعته الى حجرته |
| ben onu köşeye sıkıştırdım. | Open Subtitles | دفعته الى زاوية |
| Bak, Richard sırf onu ikna ettiğim için arayı bulmaya geldi. | Open Subtitles | (انظري السبب الوحيد الذي جعل (ريتشارد يذهب الى الوساطة هو بسبب اني دفعته الى هذا |