Neden zaten sana ödeme yapmışken dışarı çıkıp başka birine ödeme yapayım? Hm. Üzgünüm, evlat, ama paran yeterince uzun değil. | Open Subtitles | و لكنك مدين لي بـ 96 ألف دولار لم أذهب لأدفع لشخص آخر إذا كنت قد دفعت لك سلفاً ؟ |
Biliyor musun ne Bu oda bana maliyeti? sana ödeme ve Dediğimi yapacaksın edeceğiz. | Open Subtitles | لقد دفعت لك, وعليك أن تفعلى ما أقوله أتفهمين |
Bunun için sana ödeme yapmıştım. Unuttun mu? | Open Subtitles | لقد دفعت لك مقابل تلك الأعمال ألا تذكر ذلك؟ |
Hey, hey. Sana kırmızıda durmaman için fazladan para ödedim sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتُ أنّي دفعت لك أجرًا إضافيًّا لألّا تتوقّف لدى الإشارات الحمراء. |
Eğer ben sana bunun 10 katı fazlasını ödesem? | Open Subtitles | ماذا إن دفعت لك عشرة أضعاف ذلك ؟ |
Kocaman böcek kafalı bir adamın, samanlıktaki bir kızın ırzına geçişinin senaryosunu yaz diye ödeme yapıyorum. | Open Subtitles | لقد دفعت لك أن تكتب نصاً حول رجل ذي رأس حشرة كبير يغازل فتاة في مخزن التّبن، |
Schenthal Pharma sana bu pisliği temizlemen için 185,000 euro ödedi. | Open Subtitles | دفعت لك حتى اليوم 185 ألف يورو لتسيطر على هذه الفوضى |
Ama şimdi sen bana, Lee Ray' in hayatta olduğunu ve eğer sana ödersem onun nerede olduğunu bulacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | ولكن الآن أنت أخبرتني بأنه على قيد الحياة لذا عليك أنت تعرف أين هو إذا دفعت لك |
Size küçük bir servet ödüyorum, doktor. O yüzden negatif düşüncelerinizi lütfen kendinize saklayın. | Open Subtitles | لقد دفعت لك ثروة صغيرة أيها الدكتور، لذا رجاءً، احجب آرائك السلبية |
Hayır! Bu bacak için sana ödeme yaptım, sense bana ihanet ettin. | Open Subtitles | لا، لقد دفعت لك من أجل علاجكَ ساقي والآن تخونني؟ |
sana ödeme yaptım çünkü bu işte en iyi sensin. | Open Subtitles | لقد دفعت لك لأنك الأفضل في هذا المجال |
Neden zaten sana ödeme yapmışken dışarı çıkıp başka birine ödeme yapayım? | Open Subtitles | -لما أذهب و أدفع لشخص أخر و أنا دفعت لك بالفعل؟ |
Ama sana ödeme yaptı ve öyle incinmişti ki sana kin beslemiş. | Open Subtitles | لكنها دفعت لك مقابل ذلك -و قد آلمها ذلك الأمر بشدّة بحيث لازالت تكنّ لكَ الضغينة |
- sana ödeme yaparken kesik atması da iyiymiş. | Open Subtitles | -أحببت أنها دفعت لك نقودا لكن ليس المبلغ بالكامل |
Yapmaman için sana ödeme yapsam? | Open Subtitles | ماذا لو دفعت لك لكي لا تفعل؟ |
Sana çok para ödedim ama hiçbir şey getirmedin. | Open Subtitles | لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ |
Sana çok para ödedim, ama hiçbir şey getirmedin. | Open Subtitles | لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ |
Burada olmak için para ödedim. Kendi işim için buradayım. | Open Subtitles | لقد دفعت لك اجرا جيدا وهذا يعتبر عملي الخاص |
İki katını ödesem nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو دفعت لك الضعف؟ |
Kocaman böcek kafalı bir adamın, samanlıktaki bir kızın ırzına geçişinin senaryosunu yaz diye ödeme yapıyorum. | Open Subtitles | لقد دفعت لك أن تكتب نصاً حول رجل ذي رأس حشرة كبير يغازل فتاة في مخزن التّبن، |
Sana çalışan bir ambulanas için ödeme yapıyorum ama şimdi yine lanet atları kullanıyoruz. | Open Subtitles | لقد دفعت لك من أجل سيارة تعمل والآن عُدنا لإستخدام الأحصنة اللعينة |
Catherine Tramell. Sana kaç para ödedi? | Open Subtitles | كاثرين تراميل كم دفعت لك ؟ |
Peşin ödersem fiyatta indirim yapacağınızı düşünüyorum. | Open Subtitles | و الآن إنصرف افترض بأنك ستُراعيني في السعر لو دفعت لك كاش |
Sana bunu düzeltmen için bir servet ödüyorum. O yüzden düzelt bunu. | Open Subtitles | دفعت لك ثروة حتى تخلصني من هذا, يجب أن تقوم بعملك |