İçeri girdiğimiz iki buçuk dakika içinde konuşmayı benim yapmama izin ver. | Open Subtitles | تحديداً بعد دقيقتين ونصف من الدخول إلى هُناك ستدعيني أقوم بكل الحديث |
Bak, yayın başlayacak. İki buçuk dakika mı? | Open Subtitles | افهم، علي ان اكون علي الهواء خلال دقيقتين ونصف |
İki buçuk dakika içinde yapabilirdi ama iki dakikanın altında yapamazdı. | Open Subtitles | يستطيع فعلها في دقيقتين ونصف ولكن لا يستطيع فعلها في اقل من دقيقتين |
Bana 14 kafiye ver, iki buçuk dakikada sana şiir yazayım. | Open Subtitles | أعطني قوافي نهاية 14 من السوناتة وأنا السوناتة في دقيقتين ونصف |
Komutanım, yaklaşık iki buçuk dakika sonra öğrenmiş olacaklar. | Open Subtitles | سيدي، في نحو دقيقتين ونصف سوف يفهمون |
İki buçuk dakika sonra ölecekler. | Open Subtitles | -خلال دقيقتين ونصف.. سيلقون حتفهم |
İki buçuk dakika. | Open Subtitles | تبقت دقيقتين ونصف. |
İki buçuk dakika geciktin, Altı. | Open Subtitles | لقد تأخّرتَ دقيقتين ونصف يا (ستّة) |
İki buçuk dakika. | Open Subtitles | دقيقتين ونصف! |
"Bir vida yapmanız için size kronometre tutulsaydı ve bu dört dakikanızı alsaydı artık aynı işi, iki buçuk dakikada yapmanız bekleniyordu." | Open Subtitles | فيرنر هيربج عامل بألمانيا الشرقية لو أنهم حددوا لك وقتًا لصناعة برغيّ واستغرق منك 4 دقائق ستتوقع الآن صناعته في دقيقتين ونصف |
Ayrıca iki buçuk dakikada Two And A Half Men'e ulaştım. | Open Subtitles | و شاهدت مسلسل رجلين و نصف خلال دقيقتين ونصف |
Eğer alarmlardan herhangi birisi kapanırsa, kasanın kapısı kapanır ve silahlı korumalarımız mekânı iki buçuk dakikada güvence altına alır. | Open Subtitles | إذا انطلق أحد أجهزة الإنذار ستنغلق أبواب القبو و سيؤمّن الحراس المسلحون المرفق في غضون دقيقتين ونصف |