"دليلٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıt
        
    • delil
        
    • kanıta
        
    • ipucu
        
    • kanıtın
        
    • rehberlik ediyorum
        
    - Bunu yaptığımıza dair en ufak bir kanıt yoktur. Open Subtitles ليسَ هُنالِكَ أيّ دليلٍ بأنهُ معروفٌ أننا فعلنا أيّ شيء.
    Pekala, suçlama ve tehdidinizi dinledim ama hiç kanıt duymadım. Open Subtitles حسنٌ، لقد سمعتُ إدّعائك وتهديدك، لكنّي لم أسمع أيّ دليلٍ.
    Ayrıca konuşsam bile elimde kanıt falan yok. Gerçek bir kanıt yok. Open Subtitles بالإضافة إلى أنّي لا أملكُ أيّ دليل، أيّ دليلٍ فعليّ.
    - Zerre delil olmadan o cinayetleri üstüme atanlar da polisti. Open Subtitles الشرطة الذينَ اثبتوا كل هذهِ الجرائم ضدي من دونِ دليلٍ يذكر
    Tamam, dinle beni, cidden inanılmaz güçlü ve karşı konulamaz bir tür kanıta ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً، اسمعي. أنا بحاجة ماسة لقطعة دليلٍ دامغة للغاية
    Burada bir yerde bombacının ne yaptığına dair bir ipucu olmalı. Open Subtitles لا بدّ من وجود دليلٍ هنا عمّا كان يفعله الانتحاريّ.
    İşin içine Adebisi'nin karıştığına dair sağlam kanıtın olursa Open Subtitles لو حصلتَ على دليلٍ قوي أنَ أديبيسي مُتورِط، سنتعاملُ معَه
    Elinde kesin kanıt olmadan bundan bahsedersen keçileri kaçırmış gibi görünürsün. Open Subtitles إن دخلتَ بأقلّ من دليلٍ قاطع فستبدو كمجنون
    - Bir şey olduğuna dair fiili kanıt... - ...olana kadar, hayır hiçbir şey yapmayacağım. Open Subtitles حتى أحصلَ على دليلٍ حقيقي بأن شيئاً قد حصل
    Bu sana 24 saat içinde sağlam bir kanıt bulmana yarayacak. Open Subtitles جيد. هاذا سيمنحك 24 ساعه للعثور على دليلٍ ما
    Ama kundakçılığa dair bir kanıt bulamadılar ne bir hızlandırıcı, ne başka bir şey. Open Subtitles ولكنَّهم لم يعثروا على أيَّ دليلٍ يدلُ على فعلِ فاعل لا مُسرعاتُ إشعالٍ ولا غيرها
    Kanuni bir infazın gerçekleşmesi için yeterli bir kanıt gerekir. Open Subtitles لتنفيذ قرار إعدام قانوني قرار يحتاج إلى دليلٍ كافٍ
    Kanser olsa buna dair kanıt olurdu. Open Subtitles لا بدّ من وجود دليلٍ على السرطان
    Parçası olduğumu düşündüğün bu komplo her neyse beni onunla ilişkilendirecek hiçbir kanıt bulamayacaksın. Open Subtitles أيما كانت هذه المؤامرة التي تظنينني جزءٌ منها... أضمن لكِ بأنكِ لن تجدي أي دليلٍ يربطني بها
    Şüpheli bir şeyler buluyorlar ve hasta olduklarını sanıyorlar fakat doktor olarak bizim görevimiz aksini söyleyen tıbbi bir kanıt olmadıkça endişelenmemektir. Open Subtitles يجدونَ ما يثير شكّهم ومن ثمَّ يقنعونَ أنفسهم بأنَّهُم مرضى لكنّنا كأطبّاء، كلانا يعلمُ أنّ مهمّتنا دفعَ القلق إلى أن نحصلَ على دليلٍ طبيٍّ يثبت العكس
    Eğer aleyhine bir delil bulacak olursam idama gidersin. Open Subtitles و لو وجدتُ أي دليلٍ داعِم، ستذهَب إلى وحدَة الإعدام
    delil elde etmek için bundan başka çarem yoktu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة للحصول على دليلٍ ضده
    Bu hemen yapılmalı yoksa delil falan kalmaz. Open Subtitles وإلا فلن يكونَ هنالكَـ أيُّ دليلٍ باقٍ ولن يكونَ بحوزتنا سوى رجلٌ بنغازيٌ
    Onu tutuklamak için yeterli kanıta sahip olduğumuz an polisi araya sokacağız. Open Subtitles حالما نحصل على دليلٍ كافٍ لنعتقله، سنُشرك الشّرطة.
    Tanrım, kadın daha ne kadar kanıta ihtiyacın var? Open Subtitles أي دليلٍ سيكون أوضح من ذلك؟
    Shin'in geçmişi hakkında belki bir ipucu bulabiliriz. Open Subtitles فربما أي دليلٍ من ماضيه قد يرشدنا بمن فعل
    Bu kanıtın onu mahkum etmeye yeterli olduğunu söylemişti. Open Subtitles وقال حتى يحصلون على دليلٍ لإدانتي..
    Ben sana sadece rehberlik ediyorum. Open Subtitles أنا مجرد دليلٍ لك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus