| Sanırım az önce "logarbork"u kirlettim. Aynen öyle. "Rigerbork"u kirlettin. | Open Subtitles | أعتقد أني دنست فعلا فعلت لقد دنست |
| Sen Annemiz'in kanını gümüşle kirlettin mi? | Open Subtitles | انت دنست دم الام بالفضة؟ |
| Evet, bayrağınıza saygısızlık yaptım, ama temsil ettiği özgürlüğü korumak için. | Open Subtitles | نعم, لقد دنست العلم لكن فقط لأحافظ على قيمة و معنى الحرية |
| Eğer bu kutsal tapınağa değersiz elimle saygısızlık edecek olursam | Open Subtitles | إذا دنست يديّ بـأدنى أحقية لـهذا الـضريـح المـقدس |
| Camelot, kutsal bir yerdi bir sığınaktı şimdi ise kirletilmiş. | Open Subtitles | كاميلوت كانت الملاذ ملجأ وهنا هى دنست |
| Beni burada ilelebet tutabileceğinizi sanıyorsunuz, ancak her şeyi kirlettim. | Open Subtitles | أتعتقدين بأنه يمكنك إبقائي هنا دائمًا. لقد دنست كل شيء |
| Kapa çeneni, seni şişko, beyinsiz yaratık. Bütün eşyalarımın kutsallığını bozdum. | Open Subtitles | اصمت أيها التبديد للجلد والدهن، لقد دنست كل ممتلكاتي! |
| Annemi kirlettin mi söyle. | Open Subtitles | اذا. هل دنست والدتي ام لا؟ |
| Kızımı kirlettin. | Open Subtitles | لقد دنست إبنتي |
| Değersiz elimle saygısızlık edersem bu kutsal tapınağa. | Open Subtitles | اذا دنست بيدى الرخيصة هذا المزار المقدس |
| saygısızlık edersem kutsal tapınağa Şu değersiz elimle; Razıyım çekmeye cezamı. | Open Subtitles | لو أنني دنست هذا الصرح المقدس بيداي |
| Zavallı kızın cesedi kirletilmiş. | Open Subtitles | جثة الفتاة المسكينة دنست |
| Hera'nın tapınağının kutsallığını kirletiyorsun. | Open Subtitles | (لقد دنست قداسة معبد (هيرا |