"دهست" - Traduction Arabe en Turc

    • ezdin
        
    • ezdim
        
    • bastım
        
    • çarptım
        
    • çarpmış
        
    • ezerek
        
    • bastın
        
    • ezdiğin
        
    • üstünden
        
    • üzerinden geçmiş
        
    - Annesi arabanın altında kaldı. - Bir köpeği mi ezdin, Red? Open Subtitles أمه دُهست بالسيارة - هل دهست كلبا ، ريد ؟
    Buraya gelirken 3 kişiyi ezdim ve sigortam yok! Open Subtitles بنيّ ، يجب أن تساعدني دهست ثلاثة أشخاص بطريقي وليس لديّ تأمين
    Bugünse kalktım ve ızgaraya bastım ve ayağımı biraz yaktım sanırım. Open Subtitles استيقظت اليوم و دهست الشواية و حرقت قدمي
    Yolda bir tavus kuşuna çarptım ve ölene kadar onu kollarımda tuttum. Open Subtitles دهست طـاووسـا بطريقي إلى هنـا و بعدهـا أمسكتـه بين ذراعي حتى مـات
    Karşıya geçmeye çalışıyormuş. Bir bira arabası çarpmış. Open Subtitles كانت تحاول عبور الشارع و دهست من قبل عربة بيرة
    Fargo'da, Peggy'nin arabasıyla Gerhardt çocuğunu ezerek başlatmış olabileceğin bir savaşın sürdüğünden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن ذكر الحرب الذي تدور في (فارغ) ربما بدأتها عندما دهست فتى آل (غيرهارد) ذلك
    -Üstüne mi bastın? Open Subtitles هل دهست على مامي
    Yeni binici çizmelerimi ezdin. Open Subtitles لقد دهست على حذاء الركوب الجديد
    Güvercinleri mi ezdin? Open Subtitles دهست بعض الحمام؟
    Bir kediyi ezdin gibi geldi. Open Subtitles يبدو انك دهست قطة
    Parkta birkaç güvercini ezdim. Hiç hareket bile etmediler. Open Subtitles لقد دهست بعض الحمامات في الحديقة، لم تتحرك.
    Otoparkta bir kaplumbağayı ezdim ama kabuğunu yapıştırarak hayatını kurtardım. Open Subtitles ولقد دهست سلحافاةً في مواقف السيارات ولكن بعد ذلك أنقذته , من خلال جمع حطامه وتلصيقه مُجدداً
    Birkaç ay önce kız arkadaşımın kedisini ezdim ve ona söylemedim. Open Subtitles دهست هرّ خليلتي منذ بضعة أشهر ولم أخبرها.
    Park yerinde bir cam kırığına bastım ve yaralandım. Open Subtitles دهست قطعة من الزجاج في مواقف السيارات آلمتني كثيراً
    Ayaklarımda. Galiba banyodayken bir şeye bastım. Open Subtitles أظنني دهست شيئاً عندما ذهبت للحمام
    Küçük minik bir parça cama bastım sanırım. Open Subtitles لقد دهست قطعة زجاج , على ما اظن
    sanırım bir köpeğe çarptım. Open Subtitles أعتقد أنني دهست كلباً
    Çünkü Meredith'e arabamla çarptım. Open Subtitles حسنا ، دهست مريديث بالسيارة
    Polislere göre amcan eve geliyormuş, kamyonun kontrolunu kaybetmiş ve Nadine'e çarpmış, Open Subtitles ذلك وفقا للشرطة، عمك كان يقود البيت، فقد السيطرة على الشاحنة، وقصد دهست نادين،
    Fargo'da, Peggy'nin arabasıyla Gerhardt çocuğunu ezerek başlatmış olabileceğin bir savaşın sürdüğünden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن ثمة حرب ستنشب بـ(فارغو) التي قد تكون بدأتها حينما دهست فتى (غيرهارد) هذا بسيارة (بيغي)
    Kafama bastın! Open Subtitles -لقد دهست على رأسي ماذا تعني؟
    Belki senin bayrağı ezdiğin gibi biz de seni ezmeliyiz. Open Subtitles ربما علينا أن ندهس وجهك كما دهست العلم.
    Senin kedinin üstünden arabayla geçtim diye çıkan kavga gibi mesela. Open Subtitles أجل كتلك المرة التي خضنا فيها شجارا كبيرا لأنني دهست قطتك
    Ve sanırım aracıyla bariyerlerin üzerinden geçmiş. Open Subtitles وأعتقد أيضاً أنها دهست شريط مسمار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus