Seni gördüğüme ne kadar şaşırdığımı bilemezsin. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبرك بمدى دهشتي عندما رأيتك |
Gerçekte kim olduğunu öğrenince, ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | طبعاً رح تفهمي دهشتي لما عرفت مين هو كان |
Ağabeyinizi tekrar görünce nasıl şaşırdım bilemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكِ تخيّل دهشتي برؤية شقيكِ مجدداً |
Yedek listesinde adını görünce ne kadar şaşırdım tahmin et. Orada yapacağım şeylerin bir parçası olamazsın. | Open Subtitles | تصوّري دهشتي عندما رأيتُ اسمكِ على قائمة الإنتظار |
Yüzümdeki şaşkınlığı hayal edin ofise sanığımla gittiğimde benim suç alanımı karıştırdığınızı duydum. | Open Subtitles | تصوّرا دهشتي عندما وصلتُ إلى المركز مع قاتلي، وسمعتُ أنّكِ تعبثين بمسرح جريمتي. |
Babamın valiz hazırlarken aramasına şaşırdığımı tahmin edersiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن تتخيّل دهشتي لسماعي صوته أثناء حزمي لأمتعة أبي |
İki gün sonra kapıyı açtığımda karşımda darmaduman olmuş Bay Robert Aldrich'i gördüğümdeki şaşkınlığımı düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | لك أن تتصور دهشتي بعد يومين حين فتحت الباب للأشعث بذاته السيد بوب ألدريتش |
Senin de bir oğlun olduğunu öğrendiğim zaman nasıl şaşırdığımı bi' hayal et. | Open Subtitles | تخيل مدى دهشتي حين علمت انك ايضا لديك ابن |
O meslektaşa bakıp da senin yüzünü gördüğümde ne kadar şaşırdığımı hayal edebilirsin. | Open Subtitles | بوسعكَ تصوّر دهشتي حينما بحثتُ عن ذلك الزميل ورأيتُ وجهكَ |
"Botanik Bahçelere Destek Veren Kadınlar"ın üye listesinde adınızı görünce, ne kadar şaşırdığımı tahmin edemezsiniz. | Open Subtitles | تصورى دهشتي عندما نظرت إلى قائمة عضوية رابطة العناية النسائية بالحدائق النباتية ورأيت إسمك |
Seni görüp görmediğimi sormak için benimle bağlantıya geçtiklerinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | لكَ أن تتخيّل قدر دهشتي حينما إتّصلوا بي طالبين منّي مقابلتكَ. |
Bu yüzden, seni görüp görmediğimi sormak için benimle iletişime geçtiklerinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edersin. | Open Subtitles | لكَ أن تتخيّل قدر دهشتي حينما إتّصلوا بي طالبين منّي مقابلتكَ. |
Benim oturma odamda, kanepemde bir grup insanı seks yaparken gördüğümde ne kadar şaşırdığımı bir tahmin et. | Open Subtitles | تخيل دهشتي حين رأيت أناس يمارسون الجنس في غرفة معيشتي و على أريكتي |
Yeni anlaşmamızın ruhu gereğince bu fikri bulmuş olmana ne kadar şaşırdığımı gizleyeceğim. | Open Subtitles | و تكريماً لروح إتفاقنا الجديد سأخفي دهشتي أنك أنت من توصل إليها |
Hayır, sadece bunca zaman sürprize ne zaman sıra geleceğini söylememiş olmanıza şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئة أنّكِ لم يُطلَب منكِ الخروج في موعد كل هذا الوقت من عنا تأتي دهشتي |
Onu balkondan attığını iddia eden adamın kolunda görünce çok şaşırdım. | Open Subtitles | - نعم لذلك يمكنك أن تتخيل دهشتي عندما رأيت نفس ساعة على نفس الرجل الذي ادعى انه رميته من الطابق الثاني. |
Anlatamayacağım kadar çok şaşırdım. | Open Subtitles | دهشتي يعجز عن وصفها الكلام. |
30 yıl sonra, çocukluk planımın Niagara'da gerçekleştiğini gördüğümde ve aklın çözülemez gizemine hayretle bakakaldığımda duyduğum şaşkınlığı, bir hayal edin. | Open Subtitles | تخيلوا دهشتي , بعد 30 عاما رأيت احلام طفولتي تعمل علي شلالات نياجرا وتساءلت عن سر العقل المبهم |
Yüzümdeki şaşkınlığı hayal edin.. ...ofise sanığımla gittiğimde.. | Open Subtitles | تصوّرا دهشتي عندما وصلتُ إلى المركز مع قاتلي، وسمعتُ أنّكِ تعبثين بمسرح جريمتي. |
Bilekliğini kontrol edip de Carlisle'ın bürosunun önünde olduğunu gördüğümdeki şaşkınlığımı bir gözünün önüne getir bakalım. | Open Subtitles | تخيل مدى دهشتي عندنا تفقتدت سوارك وأكتشفت أنك خارج مكتب (كارلايل) |
O yüzden bu eski çiftlik evindeki tatbikat görüntülerini gördüğümde nasıl şaşırdığımı anlarsın. | Open Subtitles | لهذا تخيلي، دهشتي عندما شاهدت تسجيل تدريباتكِ في المزرعة |