"دوامة" - Traduction Arabe en Turc

    • Girdap
        
    • girdabı
        
    • girdabın
        
    • vorteks
        
    • girdabına
        
    • girdabında
        
    • Girdab
        
    • atlıkarınca
        
    • girdaba
        
    • girdapları
        
    • girdabının
        
    • girdabından
        
    • Atlıkarıncası
        
    • sarmalının
        
    Gördüğün gibi, suyun üzerinden akmadan önce Girdap yaparak döndüğü bazı gölcükler vardır. Open Subtitles كما ترى هناك عدة بحيرات حيت الماء يدور في دوامة قبل أن يتدفق
    Ve bu şey dünyada inşa edilen ikinci Girdap, bir nehir üzerinde iki buçuk metre düşüşün içinde. TED وهذا الشئ هو ثاني دوامة يتم بناؤها في العالم، بضخ مترين ونصف من الماء على نهر.
    evrenin sonunda sıkışıp kalacaksan eski bir zaman ajanı ve onun Girdap Kumandası ile sıkışıp kal. Open Subtitles فافعل هذا بصحبة عميل زمني سابق ومعه جهازه للمناورة في دوامة الزمن
    Tamam. Görünüşe göre jakuzi bir çeşit enerji girdabı, tamam mı? Open Subtitles من الواضح أن الحوض عبارة عن دوامة من الطاقة، صحيح؟
    Romanımı okumanın,dev bir girdabın içine çekilme gibi olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد أن يكون القارىء يشعر وكأنه في دوامة كبيرة
    İçinden geçince tüm Girdap'ı görebilirsin. Open Subtitles ومن خلالها يمكن رؤية دوامة الزمن بأكملها
    Yarattığı kararsız Girdap o cebin içine doğru genişleyebilir ve hatta daha da geniş bir oyuk açabilir. Open Subtitles ستتولد دوامة غير مستقرة يمكنها ان تسمح بامداد التجويف وتصنع كهف كبير
    Zaman Girdap'ının tüm enerjisini emdim. Kimse buna dayanamaz. Open Subtitles لقد امتصصت كل الطاقة في دوامة الزمن ولا يجب أن يفعل هذا أي شخص
    Çalıntı teknolojiyle. Ellerinde bir Zaman Ajanı'nın Girdap aygıtı var. Open Subtitles تقنية مسروقة ، فلديهم جهاز مناورة في دوامة الزمن خاص بأحد العملاء الزمنيين
    evrenin sonunda sıkışıp kalacaksan eski bir zaman ajanı ve onun Girdap Kumandası ile sıkışıp kal. Open Subtitles فافعل هذا بصحبة عميل زمني سابق ومعه جهازه للمناورة في دوامة الزمن
    İçinden geçince tüm Girdap'ı görebilirsin. Open Subtitles ومن خلالها يمكن رؤية دوامة الزمن بأكملها
    Geri geldi. Tardis'in kalbini açıp, Zaman Girdap'ının enerjisini kendine kattı. Open Subtitles لكنها عادت وفتحت قلب التارديس وامتصت دوامة الزمن نفسها
    Evet beyler, burası oyalanma girdabı. Open Subtitles حسناً يارجال هذا المكان عبارة عن دوامة إلهاء
    Aylarca denizde kaybolduktan sonra, yavaşça çöplerin toplaştığı büyük bir girdabın içine sürüklenir. Bu bölge Büyük Pasifik Okyanusu'nun Yüzen Çöp Adası olarak adlandırılır. TED بعد تيهانها لشهور في البحر فإنها تنجذب ببطء إلى دوامة حيث تتراكم فيها النفايات في مكان يُسمى برقعة القمامة الهائلة في المحيط الهادي
    İsveçli fizikçiler tam akışkan vorteks deneyimizi ilk yapan olmaya çalışıyor. Open Subtitles فريق سويدي من الفيزيائيين يحاول تنفيذ تجربة دوامة الموائع الفائقة خاصتنا قبلنا
    Helmut'un beni bir sapıklık girdabına soktuğu fikrine kapılmıştım. Open Subtitles وكان لي فكرة أن هيلموت لفتت لي في دوامة الانحراف
    Böylece burada bir duygular ve depresyon ve daha başka şeyler girdabında, durumun vehametiyle, şifa, sağlık ve mutluluk olan bir yere gitmeyi dileyerek çırpınıyordum. TED وها انا ذا اتخبط في دوامة من المشاعر والاكتئاب وما الى ذلك من فداحة الامر راغبة في الذهاب الى مكان حيث الشفاء، الصحة و السعادة
    Zaman Girdab'ını alıp kafasına boşaltıp, onu toza dönüştürdüm. Open Subtitles ... وأخذت دوامة الزمن وصببتها بداخل رأسه وجعلته غباراً
    Her gecekondu bölgesinde atlıkarınca misali dönen böyle pek çok paylaşım ekonomisi var. TED وهناك اقتصادات تشاركية أخرى نتطلع إليها - مثل دوامة الخيل الموجودة بمدن الصفيح.
    Nehrin diğer kanadında, dört salımız girdaba rastladı. Open Subtitles على الجانب الآخر للنهر، سقطت إحدى طوافاتنا في دوامة
    Kadınların buna saplanıp kaldığını düşünüyorum suçluluk girdapları ve birbirlerini kıskanmaları gerçeği görmelerini engelliyor. Open Subtitles اعتقد فقط ان النساء متورطات بهذا الشعور من دوامة الذنب والغيرة مع بعضهن البعض والذي يمنعهن من رؤية الاوضاع بشكل واضح
    - Teknik olarak, hiçbir yerde değiliz. Zaman girdabının içine çekildik. Open Subtitles تقنيا، لسنا في أي مكان لقد تدفقنا إلى دوامة الزمن
    Anneniz, zaman girdabından bir ormanı geçiriyor. Open Subtitles والدتك تقود غابة عبر دوامة الزمن
    Alice, eğer yanılmıyorsam, bu Hayat Atlıkarıncası. Open Subtitles (أليس)، أذا لم اكن مخطئة فهذهِ دوامة الحياة
    Bu öfke ve suçlama sarmalının sonu, bu yıkıcı ve baştan çıkarıcı itkilere teslim olmayı reddeden bir kişiyle başlıyor. TED نهاية دوامة الغضب واللوم هذه تبدأ بشخصٍ واحدٍ يرفض أن يغوص في هذه الانفعالات المثيرة والمدمرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus