Bir devriye arabası ve otoyol devriyesinin silahını almış. | Open Subtitles | أخذ سيّارة دوريّة و سلاحًا خارج سائق إنقاذ طريق سريع. |
Onu getirmeleri için bir devriye gönderdim. Her an burada olurlar. | Open Subtitles | أرسلتُ دوريّة لإحضاره، يفترض أن يصل في أيّة لحظة |
Yani devriye arabasının o FBI ajanını alacağını biliyordun, öyle mi? | Open Subtitles | إذن، علمت بأنّ دوريّة شرطة سوف تجد ذلك العميل الفدراليّ؟ |
Bunun yanında etrafta gezip duran bir Alman devriyesi olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | إلى جانب، أنّك وأنا نعلم بأنّه توجد دوريّة لعينة هنا بمكان ما |
Burada sınır devriyesi yok, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت واثق بعدم وجود دوريّة لمراقبة الحدود هنا؟ |
Zaten devriyeye çıkacaktım. | Open Subtitles | إنّني ذاهب في دوريّة على أيّة حال. جيّد. |
Hayır. Güvenlik şirketi devriyede olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كلاّ، شركة الأمن تقول أنّه كان في دوريّة. |
- Mürettebatı alarma geçir. Bu çatışmalı bir devriye görevi olacak. | Open Subtitles | تنبيه للطاقم،ستكون هذه مهمة قتالية دوريّة. |
Seni uyuşturucu bulundurmaktan yakalamış bir devriye polisi olduğumu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّي ضابطة دوريّة أعتقلكِ بتهمة حيازة مُخدّرات؟ |
Özellikle bizi değil, tüm sahili devriye geziyorlardı. | Open Subtitles | ، ليس نحن تحديداً لقد كانوا يقومون بعمل دوريّة في أنحاء الساحل |
Dış Bölge devriye Departmanı nasıldı? | Open Subtitles | قسم دوريّة البنوك الخارجيّة. كيف كان ذلك؟ |
Ailesinin yerini bulmak için yaşadığı yere bir devriye gönderdik. | Open Subtitles | أرسلنا دوريّة إلى منزله ليعرفوا مكان عائلته |
Sınırda devriye geziyorduk. | Open Subtitles | أطبقت علينا دوريّة , بالخارج عند النطاق |
devriye ekipleri şu an onları topluyor. | Open Subtitles | دوريّة "كاليفورنيا" للطرق السريعة ستحضرهم لنا الآن |
Seninki dışında, buralarda bir Lahanacı devriyesi daha var. | Open Subtitles | إلى جانب، أنّك وأنا نعلم بأنّه توجد دوريّة لعينة هنا بمكان ما |
California Otoyol devriyesi'nin onu kontrol ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ دوريّة الطرق السريعة تحقق منها |
Beni orada yalnız bıraktın, inin, cinin top oynadığı bir yerde bir araba dolusu sosyopatla birlikte hem de beni destekleyecek karayol devriyesi bile olmadan. | Open Subtitles | لقد تركتني وحيداً هناك يا رجل في وسط المجهول... في شاحنة مليئة بالمختلّين اجتماعيّاً دون شرطي دوريّة طرق سريعة مبتدئ ليساندني حتّى |
Aynen öyle. Mısır devriyesi. | Open Subtitles | بالضبط، دوريّة الذرة |
Ben gelemem. devriyeye çıkmak üzereyim. | Open Subtitles | لا أستطيع أنا على وشك الذهاب في دوريّة |
61 kez devriyeye çıktım. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ في 61 دوريّة |
Hadi. devriyeye çıkacağız. | Open Subtitles | هيّا، لدينا دوريّة لنؤدّيها. |
Görünen o ki şeytani ikiz kardeşim devriyede. | Open Subtitles | يبدو أنّ شقيقي الشرّير خرج في دوريّة |