Dr. Zuwanie, uluslararası Ceza Mahkemesi gününden önce ortaya çıkmak zorunda değildi. | Open Subtitles | الدكتور زوانى ليس بالضروره فى حاجه لأن يمثل أمام محكمه جرائم دوليه |
Bu sebepten, Güvenlik Konseyi, Lahey'deki uluslararası Ceza Mahkemesi'ne acilen bir tavsiye mektubu göndermelidir. | Open Subtitles | لذا يجب على مجلس الأمن أن يستخدم سلطاته فى الضغط لإحالة الموضوع لمحكمه دوليه فى لاهاى |
Yapmamız gerekenler oraya girmek, tehdidi belirlemek ve uluslararası bir krize neden olmadan onun işini bitirmek. | Open Subtitles | كل مايجب علينا فعله هو الدخول هناك و التعرف على الجاسوس ثم القضاء عليه بدون التسبب في مشاكل دوليه |
Rus topraklarında yaşanan uluslararası bir hadisenin ortasındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت مسؤله عن حادثه دوليه عل ارضي روسيه |
uluslararası politikacılara suikast yapmak için uzaktan kumandalı uçak kaçırdı. | Open Subtitles | لقد قام بتهريب قاتل بجهاز تحكم الى داخل البلاد ليقوم بالتخلص من شخصيات دوليه هامه |
gerçek bir uluslararası kriz sayesinde, sirkülasyonumuzu iki katına çıkarabiliriz. | Open Subtitles | ...يمكننا ان نضاعف كميه توزيعنا مع اى اخبار عن اى ازمه دوليه جيده |
Burası, uluslararası Adalet Mahkemesi değil, çavuş. | Open Subtitles | هذه ليست محكمه دوليه ايها النقيب |
Görüş ayrılığını uluslararası boyuta taşıyabilir. | Open Subtitles | يمكنه ان يجعل المعارضة دوليه ليبدأ بها |
Yine de seninle son konuşmamız uluslararası arama değildi. | Open Subtitles | اخر محادثة لنا لم تكن عبر مكالمة دوليه |
Şimdi uluslararası bir alana giriyorsunuz. | Open Subtitles | انت الان داخل منطقه دوليه |
Charat(OYUN)uluslararası | Open Subtitles | السحر.. عمله دوليه |
- uluslararası haberlere çıkacak türden. | Open Subtitles | النوع الي يشكل اخباراً دوليه. |
uluslararası alanda bir süre gerçekten rekabet etmiştiniz. | Open Subtitles | لمده كان لديكم منافسه دوليه . |