Asla evimiz olmayacak oğlum. | Open Subtitles | لن نشعر بأننا في ديارنا بعد الآن يا فتى. |
Ben de dâhil olmak üzere geri kalanlar ise son üç yılını burada geçirdi. burası bizim evimiz. | Open Subtitles | أمّا بقيّتنا فأمضينا الثلاثة أعوام المنصرمة هنا، هذه ديارنا |
Ama düşman hattından bu kadar uzaklaşmışken, Eve de sadece bu şekilde dönebiliriz. | Open Subtitles | لكننا لا نزال بعيدون عن خطوط العدو، إنها فرصتنا الوحيدة للعودة إلى ديارنا. |
Üç saat bekledim.. Ama sonra işi başkasının aldığını ve Eve gitmemizi söylediler. | Open Subtitles | وكن بعد ذلك قالو لنا ان الوظائف امتلئت ، وعلينا العودة إلى ديارنا. |
Burada sadece güzel bir futbol maçı yapmak ve şampiyonluğu evimize götürebilmek için bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا فقط للعب مباراة عظيمة و نرجع الى ديارنا حاملين اللقب |
Belki de hepimiz birer alabalık gibi, ...akıntıya karşı yüzerek evimize dönmeye çalışıyoruzdur. | Open Subtitles | نسبح نحو أعلى النهر للعودة إلى ديارنا مجدداًً |
burası bizim yuvamız değil. | Open Subtitles | أتظنّ إنّ علينا الإستسلام ببساطة ؟ هذه ليست ديارنا |
Bizden aldılar. Bizim toprağımız, bizim evimiz. Yeniden inşa etme vakti. | Open Subtitles | إنهمأخذوهامنـّا، أرضنا و ديارنا ، إنـّه وقت إعادة البناء. |
Böyle konuşmaya son vermelisin. Bizim evimiz IS. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن التحدث بهذه الطريقة هذه هي ديارنا |
Michaelangelo, bizim evimiz orası. Eminim. | Open Subtitles | مايكل أنجلو إنها ديارنا |
evimiz orada bir yerlerde. evimiz, Oto ve şu anda başı dertte. | Open Subtitles | هناك ديارنا، ديارنا يا (أوتو) وهي في مشكلة |
evimiz şimdi seninle. | Open Subtitles | .ديارنا معك الآن |
O boklardan hiç birini Eve götürmüyoruz, Buna izin veremem, | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعيد أياً من تلك القذارة إلى ديارنا |
Eşyalarınızı toplayın, çocuklar. Eve gidiyoruz. | Open Subtitles | اجمعوا امتعتكم ايها الرفاق سوف نذهب الى ديارنا |
Başkalarının Berlin'e gitmesine yardım eder, sonra Eve döneriz. | Open Subtitles | نحن نساعد الغير فى الذهاب الى برلين ثم نعود الى ديارنا |
Ama bizimkini denemediniz. Eve dönelim, kendimiz hazırlayacağız. İstemez. | Open Subtitles | اوه ,ولكن ليست دهاناتنا , اننا نصنعها بانفسنا فى ديارنا |
Tanık koruma programındayız ve bundan kurtulmamız gerekiyordu çünkü evimize dönmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن تحت برنامج حماية الشهود واضطررنا للخروج منه لأنّنا بحاجة للعودة إلى ديارنا |
Basbuglari hizaya getirip muzaffer bir sekilde evimize donecegiz. | Open Subtitles | سنعيد الانضباط إلى زعماء القبائل, ثم نعود إلى ديارنا, محققين الانتصار. |
evimize dönüş yolundayız ve iyi olacaksın. | Open Subtitles | إننا فى طريقنا إلى ديارنا و... ستكونين بخير |
Önümüze bakmalıyız. Artık bizim yuvamız burası. | Open Subtitles | علينا المضيّ بحياتنا وهذه ديارنا الآن |
Evimizden uzaktayız, para için gösteri yapmak istemezdik. | Open Subtitles | نحن بعيداً عن ديارنا وفى الحقيقة لا نريد تؤدية عروض لاجل المال |
Seni hançerlediğim için özür niyetine sana boğun eğdim, abi. evimizi geri alabilmek için yaptığım plan adına. | Open Subtitles | انحنيت لك يا أخي لأعوّضك عن طعنك من أجل مصلحة خطتنا لاسترداد ديارنا |