Belki Dylan Myers şüpheliyle yakınlık duyduğu kişinin arasına girmiştir. | Open Subtitles | ربما ديلن مايرز وقف في طريق الهدف الوجداني الحقيقي للجاني |
"Ahbap, Dylan dün gece seni park yerimden ayrılırken gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | يا صاح, ديلن يقول أنه رأكَ تغادر موقف سيارتى الليله البارحه |
Ama benim sesim eşsiz. Bob Dylan'ınki gibi. | Open Subtitles | لكن صوتي فريد من نوعه مثل صوت المغني بوب ديلن |
Dylan bana babasından hiç söz etmedi. Evet, o da çok yıkıldı. Araları çok iyiydi. | Open Subtitles | لم يخبرني ديلن أبد من قبل عن وضع والدك نعم , هذا الأمر صعب بالنسبة له , فقد كانوا مقربين من بعض |
Roy Dillon, zevksiz palyaço resimleri seven pazarlamacı, bunların hepsi numara. | Open Subtitles | روي ديلن)، والصور المبهرجة) والوجدانية.. والبائع المجتهد.. كلّ ذلك مجرد واجهة.. |
Hayvan dolduran kişi ezilmişti ve Olivia ve Dylan bir tıslama duydular sonra gözleri zarar gördü. | Open Subtitles | محنط الحيوانات كان مهشَّم أوليفيا و ديلن سمعا صوت فحيح وتم رش مادة على عينيهما |
Aile meselesi Emma. Söyleyemem. Dylan! | Open Subtitles | مسألة عائليه يا إيما لا أستطيع إخبارك ديلن.. |
Tüm bunları bir süreliğine unutmak... Dylan, konuşmamız gerek. | Open Subtitles | وتنسين كل شئ لبضعة ساعات ديلن علينا التحدث |
Oyuncaklardan bahsetmişken, neden şu şeyi kaldırmıyorsun, Dylan. | Open Subtitles | بالحديث عن الالعاب ، لما لا تضع هذا الشيء بعيداً ديلن ؟ |
Pekala, Dylan. ama Kaptan Kawar'ın sana her dediğini yapcaksın tamam mı? | Open Subtitles | حسنا ديلن ، لكن اذا الكابتن كوار قال ان تقوم بشيء فعليك فعله |
Ben o koca çenemi açmış olmasaydım Haley şu an Dylan yerine onunla olabilirdi. | Open Subtitles | ياليتني لم اتكلم هايلي من الممكن ان تكون معه بدلا عن ديلن |
Mesajda seni uyarıyordu çünkü Dylan adlı birisi seni onun park yerinden ayrılırken görmüş. | Open Subtitles | تحذرك من أن تكون حذراً لأن شخص يدعى ديلن رأك تغادر من موقف سيارتها |
Don't Look Back'teki Bob Dylan' andryor. | Open Subtitles | روسل في مزاج سئ. إنه أشبه ب بوب ديلن في "دونت لوك باك". |
Sen Dylan'ın odasındaki eşyalara dokunmayacaksın. | Open Subtitles | لا تلمسي الأشياء التي بحجرة ديلن |
Bu arkadaşım Dylan Moreland. - Nasılsın? - Gerçekten memnun oldum. | Open Subtitles | هذه صديقتي " ديلن مورلاند " لا أود الإزعاج لكن هل يمكنك تقديم " ديلان " إلى " نونا " إنها معجبة بها |
Hadi ama. Jazz ya da Bob Dylan bile dinleyebilirim. | Open Subtitles | هيا، سوف أسمتع إلى الجاز وحتى بوب ديلن. |
- Oh, Dylan. - Bitti işte. - Aptallık etme, lütfen. | Open Subtitles | - حسنا لقد إنتهينا لا تكن أحمقا يا ديلن أرجوك |
Ne Willow Oak'ta, ne de civardaki diğer hastanelerde Dr. Dylan diye biri var. | Open Subtitles | ولا وجود للطبيب "ديلن" في أي مستشفى في المنطقة |
- Dylan kötü durumda. | Open Subtitles | مالخطب؟ إنه ديلن فهو بحالة سيئه |
Dylan'a söylememeni anlıyorum ama bana söyleyebilirdin. | Open Subtitles | أعني.. أستوعب لما لم تخبري ديلن |
Muhammed Ali, Allen Bornstein, Bob Dillon herkes diretiyor. | Open Subtitles | "محمد علي" ,"إيلين بورستن" بوب ديلن" الجميع" |