Ama bazen bir adam vardır ki burada Ahbap'tan bahsediyorum. | Open Subtitles | ولكن أحياناً يوجد رجل.. وهنا، أنا أتكلم عن الـ (ديود) |
Haydi Ahbap, sonunda bu oyundan sıkılacak ve bilirsin, evine geri dönecek. | Open Subtitles | -بالله عليك (ديود ) في النهاية ستملّ من لعبتها الصغيرة، وسوف ترجع |
Demek istediğim, ne demek istediğini anlıyorum Ahbap. Parayı o aldı. | Open Subtitles | أنا أقول، لقد فهمت ما ترمي إليه (ديود)، لقد احتفظ بالأموال |
"Bu Lebowski kendine 'Ahbap' derdi." | Open Subtitles | (ليباوسكي) هذا كان يدعو نفسه الـ(ديود)=أبوشريك |
Aslında Ahbap, benim geldiğim yerde kimsenin kendine takacağı bir isim değildi. | Open Subtitles | (ديود) هذا اسم لم يكن أحد ليطلقه على نفسه في قريتي |
Ama bu Ahbap hakkında bana, pek akla yatkın gelmeyen pek çok şey vardı. | Open Subtitles | لكن، هناك كثير من الأشياء حول (ذا ديود) لم أستطع أن أفهمها |
- Odayı dolu gösteren neydi Ahbap? | Open Subtitles | -ما هي التي تربط الغرفة مع بعضها (ديود)؟ |
Ahbap'ın hikâyesini dinliyor muydun Donny? | Open Subtitles | هل كنت تسمع قصّة الـ(ديود) (دوني)؟ -ماذا؟ -والتر) ) |
Ayrıca Ahbap, Çinli adam doğru kelime değil. | Open Subtitles | كذلك فإن "الصيني" ليست المفضـّلة عندي (ديود) |
İsrail eyaleti. Eğer istersen Ahbap. Bu bir rüya değil. | Open Subtitles | دولة اسرائيل إذا أردتها، (ديود)، لم تعد حلماً |
Biliyor musun Ahbap, ben de bir ara ucundan barışçı olmuştum. | Open Subtitles | هل تعلم (ديود)، أنا نفسي انغمست بالمسالمة لفترة |
Ahbap, en sonunda istediğim randevuyu ayarladım. | Open Subtitles | (ديود)، أخيراً وجدت.. وجدت المكان الذي أريده |
Kirli iç çamaşırlarım Ahbap. Çamaşırlarım. Beyazlar. | Open Subtitles | ثيابي الدّاخليـّة المتسخة (ديود) الغسيل، البياضات |
Ahbap. Çantacı adam. Evet, nereye gitmemizi istiyorsun? | Open Subtitles | (ديود)، رجل الحقيبة، أين تريدنا أن نذهب؟ |
Çok doğru Ahbap. İşin güzel tarafı basitliğinde saklı. | Open Subtitles | هذا صحيح (ديود)، والجميل بالموضوع، هو بساطته |
Hayır, bunu yapamayız Ahbap. Bu, planlarımızı mahveder. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نفعل هذا (ديود)، ستفسد خطـّـتـنـا |
"Eski karımın dediği gibi Ahbap;" Hepsi buraya kadar. | Open Subtitles | "آيتز هايم هي" (ديود) كما كانت تقول طليقتي |
Yani insan Nasyonel Sosyalistlerin prensiplerini anlayabilir Ahbap. | Open Subtitles | أقصد، قل ما تريده حول مبادئ الإشتراكيـّة الوطنيـّة (ديود) |
Ayrıca şunu unutmayalım Ahbap vahşi doğa sevdası, bir su kemirgeninin evcilleştirilmesi. | Open Subtitles | وأيضاً، لا يجب أن ننسى.. لا يجب أن ننسى (ديود) بأن إبقاء الحياة البرّيـّة، قارض برمائي |
Tamam Ahbap, neşelenmeye niyetin olmadığını görebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً (ديود)، أستطيع أن أرى أنـّك لا تريد أن تبتهج هنا |