Dee, içinizden birine gerçekten de seksi olduğunu ispatlamak için adeta savaşa girmişti. | Open Subtitles | ..ديي كانت بشكل واضح في حرب للأثبات لأحدكم بأنها كانت في الحقيقة مثيرة |
Pekâlâ, bencil olmamak ve başkaları için bir şey yapmak adına bu iki kuponu Dee'ye verip spa işini onun yapmasını öneriyorum. | Open Subtitles | حسناً لكي لا أكون متشائم.. وأفعل الهراء لأشخاص آخرين.. سأقترح بأننا نعطي القسائم الى ديي |
Şuraya baksana, Dee. Ne büyük. | Open Subtitles | أنظري الى هذا المكان ديي أنظري الى حجم هذا المكان |
Ağır ol bakalım, Dee. Kızımız denize açılmak için pek de hazır değil. | Open Subtitles | أهدئي يا ديي , السيدة ليست جاهزة للخروج الى البحر لحد الآن |
Mac ve Tatlı Dee tuvalette sevişiyorlardı. | Open Subtitles | ماك كان يمارس الجنس مع ديي الحلوة في الحمام |
Senin sorunların sikimde değil Dee, tamam mı? | Open Subtitles | انظري، أنا لا أكترث حول مشاكلك يا ديي حسناً؟ |
Tuvalette çok kısa bir süre beraber kaldılar. Sonra Dee geri geldi. | Open Subtitles | هم كانوا هناك فقط للحظة قصيرة سوية قبل ان تخرج ديي |
Dee yeni kostümüyle tuvaletten çıktı, kendini çok cüretkar hissediyordu. | Open Subtitles | خرجت ديي من الحمام في زيها الجديد وهي تشعر انها وقحة جداً |
Yani Dee, babnın ben olduğumu sanıyor ama baba Dennis. | Open Subtitles | لذا ديي تعتقد انني الأب ! لكن، دينيس، أنت الأب |
Affedersiniz ama kimse Dee'nin saçından bahsetmeyecek mi? | Open Subtitles | أنا آسف, هل هنالك أحد سيتحدث عن شعر ديي ؟ |
Siz gidin sik yalayın. Sweet Dee sistemi alt etti. "Sweet Dee, Teftiş Edilir" | Open Subtitles | أنتم يا رجال من الأفضل أن تأكلوا قضيب لأن ديي الحلوه هزمت النظام لالا يا سيدة أخرجي |
Dee'nin bebek dolabı elinde patladı o yüzden şimdi teftiş ediliyor. | Open Subtitles | اذن مخطط طفل ديي فشل في وجهها الآن هي يتم التدقيق عليها |
Vergi Dairesi'nin Dee'nin peşini bırakması hepimiz için en iyisi olur. - Peki. | Open Subtitles | أنه سيكون من الأفضل لنا كلنا أن نبعد خدمة الضرائب عن ديي |
Hepiniz Vergi Dairesi'ne Dee'nin bebeğinin yaşadığını inandırmaya çalışıyordunuz. | Open Subtitles | لذا أنتم كنتم تحاولون أن تقنعوا الضرائب ان طفل ديي حي |
Asıl yapmanız gereken ise, Vergi Dairesi'ni Dee'nin bebeğinin öldüğüne ikna etmek. | Open Subtitles | لكن ما تحتاجون فعله في الحقيقة هو ان تقنعوا الضرائب أن طفل ديي ميت |
Şunu söyleyeyim Dee kesinlikle bu teftiş olayında boku yedi. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشيء ديي بالتأكيد ستهلك في هذا التدقيق |
Ama Dee'nin komikliği konusunda şişmiş egosu işini yapmasına engel oluyordu. | Open Subtitles | ..لكن غرور ديي بكوميديتها كان يمنعها من فعل عملها |
Sonra Dee işten kaytarmak için yaptığı miskin planıyla beni böldü. | Open Subtitles | ..عندما ديي قاطعتني ..بـ فكرة كسولة لنخرج من العمل |
Dee tembellikten suçlu, ve kürtaj uzmanı. | Open Subtitles | .نعم، ديي مذنبة بالتراخي .وهي موالية للإجهاض |
Bahsettiğim de tam olarak buydu. Onu hemen işe alıyorum, Dee. Tam uyuyor. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما اتحدث عنه أريد أن أسجلة يا ديي |