"دِنفر" - Traduction Arabe en Turc

• Denver

Denver yolu için bir şişe viskiye yetecek kadar var.
لدي ما يكفي لوعاءٍ من الويسكي "وصولاً إلى "دِنفر

Dinle Denver'lı mapus kuşu arkadaşımı hatırlıyor musun?
اسمعوا , اتذكرون المسجون بالسرقة "صديقي من "دِنفر

Sonra da birkaç dolar alıp Denver'a doğru yola çıktı.
أخذت بعض النقود "وأتجهت عائدةً إلى "دِنفر

Denver'daki kızların yarısıyla yattığına göre, bana hiç kız kaldı mı?
"حسناً , بما أنك تضاجع نصف "دِنفر أيا ترى هل تبقى لي من الفتيات أياهن ؟

Bu aralar Denver'da lisans eğitimimi tamamlıyorum.
أجل , والآن أنا أنهي "تحصيل شهادتي في "دِنفر

Doğruca Denver'a mı gidiyorsun?
هل ستذهبين مباشرة إلى "دِنفر"؟

Paradise'ı (cenneti) Denver'a getir!
(إحضر "الجنة" إلى "دِنفر" .. (بارادايس {\c119bdb\b2}"أسم عائلته , وهو نمط من التلاعب بالأسماء"

Bu Sal'ın Denver'a ilk gelişi, ve durumda dışarı çıkıp ona bir kız ayarlamam şart.
"هذه المرة الأولى لتواجد (سال) في "دِنفر وأعتقد أنهُ ضروريٌ جداً بأنَ علي أصطحابه وتعريفه بفتاة

Denver'da çok kalacak mısın?
هل ستمكث في "دِنفر" لمدةٍ طويلة ؟

Bak, Denver'dan yolladığın kartpostalı aldım.
أسمع , تلقيت بطاقتك البريدية "من "دِنفر

Galatea ve Ed, Dean'in Denver'dan arkadaşları.
جالِتيا) و (أد) هم أصدقاء) "لـ (دين) من "دِنفر

Ben Denver'a dönüyorum, denizci nişanlımın yanına.
"أنا عائدة لـ "دِنفر إلى خطيبي البحار

"Önce Denver'a gidelim." dedi.
"دعنا نذهب إلى "دِنفر" بالبداية"

Denver'daki vuruş kafeslerinde buluşmak ister misin?
أتريد لقائي عند أقفاص كرة القاعدة في (دِنفر)؟

O yüzden Damon ile Denver'a gidip onu alacağız.
سأذهب و(دايمُن) إلى (دِنفر) لإحضاره.

Zaten onu bu yüzden Denver'a göndermemiş miydik?
ألم نرسله إلى (دِنفر) لهذا السبب؟

Denver'ın leş caddelerinde dolanıyor. Şey gibi...
... يدور في كافة شوراع "دِنفر" مثل

Paradise'ı (cenneti) Denver'a getir!
! "إحضر "الجنة" إلى "دِنفر

Denver'dan beri de yatakta uyumadık.
... أو نمنا في سريرٍ منذ دِنفر" ؟"...

Denver demek Marylou demek.
اعلم أن (دِنفر" معناها (ماري لو"