O çocuk sendin değil mi? Bizi dışarı çıkaran o hizmetkâr çocuk. | Open Subtitles | أنت كنت ذاك الولد الخادم الذي أخرجنا ، أليس كذلك؟ |
Tabii O çocuk beni sekiz yaşımdan beri takip etmiyorsa... | Open Subtitles | إلا اذا كان ذاك الولد يلاحقني منذ كنت بالثامنة من العمر |
Bilmem. Belki, caddeden aşağı. O çocuk şeytan gibiydi. | Open Subtitles | لا أعلم ، ربما في الشارع يتسكع ذاك الولد كان شيطاناً |
Bekleyin ve görün beyler. bu çocuk çok yakında keçi kanı emecek. | Open Subtitles | انتظروا وراقبوا يارفاق، ذاك الولد سيشرب من دم ماعز خلال لحظات. |
bu çocuk Oxford günlerinde yalan söylerdi, kopya çekerdi ve çalardı. | Open Subtitles | ذاك الولد كذب، غش، و إنسلَ بطريقه إلى جامعة "أوكسفورد" |
O çocuğun geleceğinde utanç verici bir basın toplantısı olacak bak. | Open Subtitles | أجزم بأنه سيكون هناك مؤتمر صحفي محرج في مستقبل ذاك الولد |
O çocuğun para istemeye geldiği gün, yazlık evde kiminle konuştuğunu duymuş olamam, değil mi? | Open Subtitles | لست قادرة على إخبارك بمَن سمعته يتحدث في المنزل الصيفي مع ذاك الولد الميّت في اليوم نفسه حين أتى يستجدي المال |
Şu çocuk! | Open Subtitles | ذاك الولد |
Ama O çocuk elma olsa gerçekten çok lezzetli olurdu. | Open Subtitles | ... لكن لو كان ذاك الولد تفاحة سوف يكون لذيذاً |
Eğer O çocuk seni hamile bıraktıysa seni kürtaja ben götürmeyeceğim. | Open Subtitles | اذ ذاك الولد جعلكِ حاملة انا لن أخذكِ للإجهاض |
O çocuk, en yakın arkadaşlarından birini öldürdü. | Open Subtitles | ذاك الولد قتل أحدى أعز صديقاتكِ |
Bakmak yok. O çocuk hakkında kuşkuluyum. | Open Subtitles | لا، اسمعي، كنت مرتاباً بشأن ذاك الولد |
O çocuk senin sorumluluğunda değil. | Open Subtitles | ذاك الولد ليس مسؤلا منك |
Ama...benim için bu çocuk... | Open Subtitles | لكن... بالنسبة لي... ذاك الولد... |
Bir katilin gözlerini görmüştüm. O çocuğun katil olmadığı kesin. | Open Subtitles | ومتأكد إنه ليس ذاك الولد |
Şu çocuk yok mu. | Open Subtitles | ذاك الولد |
Şu çocuk. | Open Subtitles | ذاك الولد |