# Köpüklü saçlı, ince nüanslıdan kurtulana kadar. # | Open Subtitles | حتى لا يعد لهذا المزعج ذا الشعر اللزج .وجود |
Ben, bu odadaki şapşal görünümlü, kimono giyen, örgülü saçlı adama hitap etmek istiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أوجه كلامي للشخص ذو المظهر الأحمق المرتدي الثوب الواسع القذر ذا الشعر المجعد الخاص بالمهرجين في الغرفة |
Aynı televizyondaki şu tuz ve biber saçlı çift gibi. | Open Subtitles | مثل ذلك الثنائي من التلفاز ذا الشعر الرمادي |
O yöne gidebilirsin ama o gördüğün dağ uzun boylu, kır saçlı dostumuz var ya boyu neredeyse 3 bin metre. | Open Subtitles | ، تستطيع أن تذهب من هناك ... لكن ذلك الجبل الممتد هناك ... هذا الرفيق الطويل ذا الشعر الأبيض يرتفع حوالي ميلين |
Kıvırcık saçlı vergi memuru mu ne. | Open Subtitles | ذا الشعر المجعد... من وكالة جمع الضرائب أو أياً كان. |
Sikimi ye uzun saçlı karı seni. | Open Subtitles | تبًا لك يا ذا الشعر الطويل الأشبه بالنساء! |
Sen. Kabarık saçlı. | Open Subtitles | أنت يا ذا الشعر المرتفع. |
Pis saçlı... | Open Subtitles | انت يا ذا الشعر المنكوش |
Uzun boylu, kıvırcık saçlı olanı. | Open Subtitles | طويل القامة ذا الشعر الأجعد؟ |
Medusa, mitolojinin yılan saçlı iğrenç yaratığı düşmanlarını bir bakışıyla taşa çevirebilmektedir. | Open Subtitles | (ميدوسا)، الوحش الأسطوري المقيت ذا الشعر الثعباني باستطاعته تحويل أعداءه إلى حجارة بطرفة عين. |
Hatırla bunu, seni kızıl saçlı hergele. | Open Subtitles | تذكر ذلك ! يا ذا الشعر الأحمر الحثالة |
Prenses içgüdüsel olarak kızıl saçlı olana güvenilmeyeceğini biliyordu. | Open Subtitles | في قلبها للسيد (رومولوس)، عرفتالأميرةبالفطرة... أن ذا الشعر الأحمر لا يجب الوثوق به |
kelce, beyaz saçlı palyaçoyu görüyor musun? | Open Subtitles | (بالدي) ذا الشعر الأبيض ؟ |