"ذا قيمة" - Traduction Arabe en Turc

    • değerli
        
    • değeri olan
        
    • değer
        
    • önemli biri
        
    • sahip olduğum
        
    Bunun için iyi para aldık. değerli bir şey olsa gerek. Open Subtitles نتلقّى مالاً كثيراً مقابل هذا، لا بدّ أنّه ذا قيمة كبيرة
    Elindeki her değerli şeyi senden almaya çalışacak birileri olur mutlaka. Open Subtitles أي شيء لديك أي شيء ذا قيمة هناك شخص ما هناك
    Zor bir durumu büyülü bir şekilde avantaja dönüştürüyorlar ve değeri az olan bir şeyi yüksek değerli bir şeye çeviriyorlar. TED يمكنهم أن يحولوا بطريقة سحرية المحنة إلى فرصة، وتحويل شيءٍ ما من أقل قيمة إلى شيءٍ ذا قيمة أعلى.
    Ve anlayabileceğiniz üzere, burada ben bir yatırım fonu için analisttim. Sosyal değeri olan bir iş yapmak benim için çok garipti. TED لذا يمكنك أن تتخيل كنت هنا محلل مالي في صندوق هيدج كان غاية في الغرابة بالنسبة لي فعل شئ ذا قيمة إجتماعية
    Çünkü değer verdiğim her şeyi kaybettim, uğruna çalıştığım her şeyi. TED ذا قيمة بالنسبة لي، كل ما كنت أعمل لأجله يوماً.
    Üçüncü olarak, onu değerli kılın. TED ثالثاً , إجعله ذا قيمة فأعط المشترين شيئاً مع الصوت
    Bu aynı zamanda J&J için çok değerli bir reklam ve pazarlama gelirine de dönüştü. TED و الأمر يصبح ذا قيمة عالية جداً كنوع من دخل الدعاية لشركة جونسون اند جونسون
    Şoför de dahil olmak üzere değerli bir şey bulunmamaktadır. Open Subtitles انها لا تحمل شيئا ذا قيمة باستثناء قائدها
    Haydi General, bunu yapmayı düşünmüyorsunuz sanırım. O çok değerli bir adam. Open Subtitles الآن , ايها الجنرال انت لاتريد فعل ذلك هو يعتبر رجل ذا قيمة
    Tarafımdan yetiştirilen birisi sizin için değerli birisi olabilir. Open Subtitles شخص مدرب على يدي يمكن أن يكون ذا قيمة لك.
    İşlemeli bir tabuttu herhâlde. Çalmak istediklerine göre, değerli bir şey olmalı. Open Subtitles ربما كان هذا التابوت مرصعاً شيئاً ذا قيمة قد يسرقه البعض
    Gezegende değerli bir şey bulmadınız mı? Open Subtitles ألم تجد شيئا ذا قيمة على هذا الكوكب التي تحدثت
    Bu adada değerli bir şeyler yapan, sadece sizsiniz diye düşünüyorsunuz. Open Subtitles أتعلم، إنكم تظنون أنكم الوحيدون الذين تفعلون شيئاً ذا قيمة.
    Bu anahtar her neyi açıyorsa, içinde mutlaka değerli bir şey olmalı. Open Subtitles وأياً ما يفتحه المفتاح يخفي شيئاً ذا قيمة
    Bana söyleyecek değerli bir şey bulana kadar onun üstünde otur. Open Subtitles اجلس عليها حتى تحصل على شيء يخبرك بأنه ذا قيمة
    Einstein, "Başarılı bir insan olmaya çalışmayın; değerli bir insan olmaya çalışın." demiş. Open Subtitles آينشتاين قال : لا تحاول أن تكون رجلاً ناجحاً بل أن تكون رجلاً ذا قيمة
    Uzun lafın kısası, çok güvenli bir yerden çok değerli bir şey almak zorundaydım ön kapıdan da almamız mümkün değildi, bu yüzden de- Open Subtitles قصة طويلة قليلا اضطررت الى الحصول على شيئا ذا قيمة عالية للخروج من مكان آمن جدا ، والباب الامامي لم يكن خيارا
    Bu şeylerle yakalanma. En azından değerli bir şeyler yap. Open Subtitles لا تحصري نفسكِ بهذه الأشياء على الأقل، افعلي شيئاً ذا قيمة
    Manevi değeri olan bir şey. Bak, bunu dert etme. Open Subtitles ذا قيمة عاطفية، أنظر ، لا تعتل لذلك همّاً.
    Para istemiyor. değerli bir şey. Duygusal değeri olan bir şey. Open Subtitles لا تريد المال، بل شيئاً ثمينا ذا قيمة عاطفية، صورة..
    Kayda değer bir iş yapamadığından, ne kadar aşağılansa da zayıfça gülümsemekten başka seçeneği yok. Open Subtitles أنها لا تستطيع أن تفعل شيئا ذا قيمة ، لذا ليس لها أي خيار غير أن تنظر إلى الأسفل وتبتسم بضعف
    Parish onu çiftlik evinde tutuyorsa önemli biri olmalı. Hicks. Open Subtitles اذا كان "باريش" من احتجزه بهذه المزرعة؟ فلابد وانه ذا قيمة.
    Artık sahip olduğum tek değerli şeyi soyadımı Sofia devam ettirecek. Open Subtitles و أخيرًا، الشيء الوحيد الذي أملكه ذا قيمة (لقد منحتُ اسمي إلى (صوفيا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus