"ذراعها" - Traduction Arabe en Turc

• kolunu
• kolu
• kolunda
• koluna
• kolundan
• Kolundaki
• Kolunun
• Kollarında
• kol
• kollarını

Bu kadından bir şey öğrenemedik. kolunu kırmamı ister misin?
لا نحصل على شئ خارج هذا تريدنى أكسر ذراعها ؟

Ondan çok korkuyor ve kolunu onun kırdığını da kabul etmiyor.
لقد كانت خائفة منه لم ترضى أن تعترف أنه كسر ذراعها

kolu kopmuş bir hastam var ve kimse o kolu bulamıyor.
لديّ مريضة مبتورة الذراع و يبدو أن لا أحد وجد ذراعها

kolunda morluk ve iğne izi vardı. Anesteziden olmuş olabilir.
لديها تلك الكدمة على ذراعها وآثار لإبرة تخدير على الأرجح

Bir çocuk var; annesi koluna iğne yapıyor, ve kendinden geçiyor. Çocuk annesinin ona neden yemek yapmadığını bilmiyor ve bu gece aç yatıyor.
هناك طفل قد حقنت والدته ذراعها بإبرة مخدرات وغابت عن الوعي، ولا يعرفُ لماذا لم تحضر له العشاء، ويذهبُ إلى فراشه جائعًا تلك الليلة.

Bu hücreleri kolundan kopardıktan sonra etkisiz hale getirdi.
عطّلت هذه الخلايا عندما فصلتهم من ذراعها

Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. Kolundaki yara izi... Cadı işiydi, değil mi?
اتمنى لوكنتُ استطيعُ المساعدة تلكَ الندبة على ذراعها إنها ساحرة ، اليسَ كذلكَ؟

Maktülün sağ kolunu kafasının üstüne sol kolunu da yanına koy.
مدي ذراع الضحية اليمنى فوق رأسها و ذراعها اليسرى الى جنبها

kolunu köpek balığına kaptırdığı halde sörf yapmaya devam eden kız.
أو الفتاة التي عضها القرش في ذراعها ومستمرة في ركوب الأمواج

İki keredir bir şey öğrenemedik. Ona kolunu geri ver.
المرة الثانية لا شئ سيفلح أعد لها ذراعها

İlacını almasını sağlamak için kolunu bükmek gerekirdi.
كان يجب علي لوي ذراعها لكي تتناول دوائها

Yani kolunu biraz çizmiş ama sadece biraz korkmuş.
أعني، لقد خدشت ذراعها قليلاً، لكنّها في الغالب مذعورة فحسب

Abi kız çok acı çekiyor. Galiba kolunu kırdın.
انها تتألم كثيراً يا رجل اعتقد انك كسرت ذراعها

Geçici iskemik ataklardan ötürü kolu hâlâ zayıf ama icabına bakacağız.
أجل، ذراعها لازالت ضعيفة بسبب نوبات نقص التروية. لكننا سنهتم بذلك.

Bana, elini burktuktan üç ay sonra geldiğinde kolu böyle görünüyordu.
هذا ما كان يبدو عليه ذراعها عندما حضرت الي عيادتي بعد ثلاثة اشهر من حادثة الالتواء

Gölün Hanımı... kolu boydan boya parıltılı Samit ile kaplı halde... suyun koynundan yukarı Excalibur'u kaldırdı... ve ilahi Takdir...
سيدة البحيرة التى يكسو ذراعها الحرير أخرجت سيف الإكسكالبور من الماء

Kızın kolunda bulduğu tel evde kullanılan türden.
آثار الخيوط التي وجدها بأعلى ذراعها هي من نوع مألوف:

Boyun fıtığı vardı ve bu, ona sağ koluna kadar yayılan bir türden acı veriyordu.
وقد أُصيبَت الآن بانزلاق في غضاريف الرقبة، تسبَّب لها في ألم حاد مُمتد إلى ذراعها الأيمن.

Altı ay kadar önce kolundan bıçaklanmış. Bunu ona kimin yapmış olabileceğini biliyor musun?
طعنت في ذراعها قبل ستّة أشهر أتعرفي من قد يفعل ذلك؟

Büyük çoğunluk elektrik akımıyla oluşan ısının sebep olduğu yanıklar fakat sol Kolundaki bir yanık daha çok kimyasal yanığa benziyor.
وكانت غالبية الحرارية. لكن حرق واحد على ذراعها الأيسر هو أكثر يتفق مع حرق الكيميائية.

Ama dans provalarının biri sırasında uzanmış Kolunun üzerine düştü ve bileğini burktu.
وخلال احد دروس تدريب الرقص سقطت علي ذراعها الممدودة مما ادى الي التواء معصمها

Kollarında ise iyileşmeye başlayan bir takım çürük ve morluklar var.
و هناك كدمات تم علاجها و تجمعات دموية علي ذراعها.

Biri kolunu tutup onu büker, kol kırılır.
شخص ما قام بلوي ذراعها بقوه حتى انكسرت ..

Geçen gün şu genç yatırımcıyla tanıştım ve bir sebepten kollarını kaldırdı ve şeffaf sarı kıllarını gördüm aynı Proust'tan bir hikâye gibiydi.
التقيت شابة من مروجي الدعايات قبل ايام ولسبب ما رفعت ذراعها واستطعت أن أرى هذا الضوء من الشعر الاشقر