Ne kadar akıllı olduğun veya kendine ne kadar kural koyduğun fark etmiyor. | Open Subtitles | لا يهم مدا ذكاءك. أو كمية القوانين التي ضعتها من أجل نفسك |
Senin kadar akıllı değilim. | Open Subtitles | أنا لست فى مثل ذكاءك أنا لست متوقد الذهن مثلك |
akıllı olduğun için ve doğru şeyi yaptığın için ödüllendiriliyorsun. | Open Subtitles | تكافأ على ذكاءك, و على قيامك بالشيء الصحيح |
Ben gidince zeka seviyen mi düştü senin? | Open Subtitles | هل انخفض معدل ذكاءك بمنذ أن غادرت بشكل كبير؟ |
Sadece zeka ve kabiliyetleriniz.. sizi hayatta tutacak. | Open Subtitles | لا قواعد ولا حكم فقط ذكاءك ومهارتك لتبقيك حياً |
Senin benzersiz deneyimlerine ve zekana sahip olan biri bunu ortaya çıkarbilecektir. | Open Subtitles | لشخص ما بمثل ذكاءك و تجربتك الفريدة سوف يكون قادراً على إيجادها |
Ama zekana hakaret etmeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني لن أهين ذكاءك. |
Hayır. Sizin zekanıza her zaman hayran olmuşumdur. | Open Subtitles | لا, اننى احترم دائما ذكاءك |
Herbirinize inandığım için Sizin heyecanınıza, zekanıza, potansiyelinize inandığım için! | Open Subtitles | أعتقد في كل واحد منكم ! أعتقد في روحك و ذكاءك و المحتملة ! |
Hepsi birbirinin aynısı, senden daha akıllı değiller. | Open Subtitles | -إنس أمر أطبائها كلهم في جسد واحد لن يفوقوا ذكاءك |
Senin akıllı, komik ve seksi olmanı seviyorum. | Open Subtitles | .وإنيّ أحبّ ذكاءك وفكاهتك وإثارتك |
Senin kadar akıllı biri nasıl oldu da Canterbury'ye düştü? | Open Subtitles | كيف إنتهى الحال بشخص في ذكاءك في سفينة " كانتربيري " ؟ |
Sen onlara akıllı olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | لقد عرضتي لهم ذكاءك |
Mesele egon, zeka düzeyin ya da Billy'ye olan kinin değil. | Open Subtitles | وليس عن غرورك (او ذكاءك او ضغينتك تجاه (بيلي |