| İlk randevumuzu hatırlıyorum cesur kadınları sevdiğimden bahsetmiştin. | Open Subtitles | هل تذكرين في أحد مواعيدنا لقد ذكرتي بأنك تميلين للنساء الجريئات ؟ |
| Son konuşmamızda kardeşinin hastanesinden bahsetmiştin. | Open Subtitles | عندما تحدثنا سابقاً ذكرتي لي مُستشفى أخيكِ |
| Başkasıyla olduğundan bahsettin mi? | Open Subtitles | هل ذكرتي له أنكِ مرتبطه بشخص أخر ؟ |
| Alkışlar Kelly Stoetzel: Konuşmanda yolsuzluktan bahsettin ve yolsuzluğa karşı savaşan, güçlü, tanınmış bir kişiliksin. | TED | (تصفيق) كيلي ستويتزيل : إذاً ذكرتي الفساد في كلامك وأنت معروفة ،معروفة جيدًا لكونك محاربة قوية ضد الفساد |
| Şimdi siz söyleyince düşündüm de, ben de hiç anlayamıyorum hanımefendi. | Open Subtitles | أما وقد ذكرتي هذا سيدتي أنا لا أستطيع أيضا |
| Az önce radyoda sisten bahsettiniz. | Open Subtitles | لقد ذكرتي شيئا الان بالراديو الضباب |
| Erkek arkadaşından bahsetmiştin, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | لقد ذكرتي شيئاً عن صديقكِ، أليس كذلك؟ |
| Saçlarına ne kadar güzel bir koku verdiğinden bahsetmiştin bunun. | Open Subtitles | لقد ذكرتي بأنه يجعل رائحة شعرك رائعه |
| Deneylerden falan bahsetmiştin. | Open Subtitles | لقد ذكرتي شيئاً بخصوص تجارب ما. |
| - Hukuki bir sorudan bahsetmiştin. | Open Subtitles | لقد ذكرتي السؤال القانوني - ولو الشخص إتصل على 999- |
| Müzikal tiyatro günlerinden "My Fair Lady"den bahsetmiştin. | Open Subtitles | من أيام مسرح موسيقاك "ذكرتي "سيدتي الجميله؟ |
| Evet, bir iki kez bahsetmiştin. | Open Subtitles | نعم، نعم أعتقد أنكِ ذكرتي ذلك مرة أو مرتان... |
| - Kitaptan bahsettin mi? | Open Subtitles | هل ذكرتي الكتاب؟ |
| - Bundan Anna'ya bahsettin mi? | Open Subtitles | هذا هو ماقاله -هل ذكرتي هذا لآنا ؟ |
| Peki, bir dakika önce meyankökü olduğundan bahsettin. | Open Subtitles | ذكرتي بأن لديك عرق سوس ؟ |
| - Danışmandan bahsettin. | Open Subtitles | لقد ذكرتي الأستشاري |
| Tanrım, şimdi sen söyleyince kardeşim, hafif bir ağrı girmeye başladı. | Open Subtitles | بما إنك ذكرتي هذا أشعر بألم قوى سيصيبُنى |
| Böyle söyleyince, kulağa otomatik satış makinesiymişim gibi geliyor. | Open Subtitles | عندما ذكرتي ذلك على هذا النحو أشعر وكأنني آلة بيع أوتوماتيكية |
| Annemle babama hamile olduğunu ve bebeği vermeyeceğini söyleyince neden vermeyeceğini anlamıştım. | Open Subtitles | وعندما ذكرتي لوالدي ووالدتي بأنكِ حامل وتريدين الأحتفاظ بالطفل عرفت لماذا تفعلين ذلك |
| Hiç olmazsa kitaptan bahsettiniz efendim. | Open Subtitles | لقد ذكرتي المتاب على الأقل يا سيدتي |
| konuyu açmışken tatlım bence düğünü ertelemeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | حسناً ,بما أنك ذكرتي ذلك يا عزيزتى أعتقد أنّك ربما يجب أن تفكّرى بتأجيله |