Ayrıca alınmayın ama psikolog olabilecek kadar zeki birine benzemiyorsunuz. | Open Subtitles | وبلا إهانه ولكنك لست ذكياً بما يكفي لتكون طبيباً نفسياً. |
Ancak, gerçek hayatta sahip olduğumuz yapay zekâ bunu yapabilecek kadar zeki değil. | TED | في الحياة الواقعية، الذكاء الاصطناعي الذي نمتلكه فعليا ليس ذكياً بما يكفي لفعل ذلك. |
Ben yanımdaki bu dahi kadar zeki değilim. | Open Subtitles | لأنني لست ذكياً بما يكفي للحصول على النتيجة أنا أحتاج مقابل كوني عبقري مشدود من قبل الرجل ماتي |
Horus'un dostlarından hangisinin gözünü çalacak kadar akıllı olduğunuda bul. | Open Subtitles | وأعرف مَن حليفه الذي كان ذكياً بما يكفي ليسرق عينه. |
Horus'un dostlarından hangisinin gözünü çalacak kadar akıllı olduğunuda bul. | Open Subtitles | واكتشف أياً مِن مواليه كان ذكياً بما يكفي ليستردَّ عينه؟ |
İkimizde senin için yeterince akıllı olmadığımı biliyoruz ve bu yüzden benimle çıkmıyorsun. | Open Subtitles | كلينا نعلم أنني لست ذكياً بما يكفي لأجلك ولهذا لن تقومي بمواعدتي |
Akıllısın ama kusura bakma, yeterince akıllı değilsin. | Open Subtitles | ,أنتذكيولكن... آسف, لست ذكياً بما يكفي. |
Bu sınıf için yeterince zeki olmadığımı düşündüğünüzün farkındayım. | Open Subtitles | أفهم أنك لم ترني ذكياً بما يكفي لصفك |
Seni kurtaracak kadar zeki olduğumu düşünmek isterdim. | Open Subtitles | أود أن أظن بإنني كنتُ ذكياً بما يكفي لإنقاذك. |
Şakalarıma gülmen hoşuma gidiyor onları anlayacak kadar zeki olmasan bile. | Open Subtitles | أحبك كونك تضحك على نكاتي بالرغم من أنك لست ذكياً بما يكفي لتفهمهم |
Canavarın artık elektronik hale büründüğünü anlayacak kadar zeki olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون ذكياً بما يكفي لتعرف أن بوسع الأشرار تفقد الأمور الرقمية. |
Kes şunu. Aptalı oynayacak kadar zeki değilsin. | Open Subtitles | توقف، لست ذكياً بما يكفي لتلعب دور الغبي |
-Aman Tanrım. Benim George'um böyle üçkağıtlar çevirecek kadar zeki değildir. | Open Subtitles | ابني ليس ذكياً بما يكفي لرسم مخطط كهذا. |
Örnekleri anlayabilecek kadar zeki değilsin. | Open Subtitles | لأنك لست ذكياً بما يكفي لتفهم التلميحات |
Ve elektrik prizi bunu yapabilecek kadar akıllı olmalıdır. | TED | ويجب أن يكون مقبس الكهرباء ذكياً بما يكفي لفعل ذلك. |
Bu adam izlerini örtecek kadar akıllı değil. | Open Subtitles | هذا الشخص ليس ذكياً بما يكفي ليخفي آثاره |
İkimizde senin için yeteri kadar akıllı olmadığımı biliyoruz ve bu yüzden benimle çıkmıyorsun. | Open Subtitles | كلينا نعلم أنني لست ذكياً بما يكفي لأجلك ولهذا لن تقومي بمواعدتي |
George böyle bir dalavere yapacak kadar akıllı değildir. | Open Subtitles | ابني ليس ذكياً بما يكفي لرسم مخطط كهذا. |
Akıllısın ama kusura bakma, yeterince akıllı değilsin. | Open Subtitles | أنت ذكي ولكن... آسف، ليس ذكياً بما يكفي |
Senin için yeterince akıllı değil. | Open Subtitles | ليس ذكياً بما يكفي بالنسبة لك |
Andy kendi yolunu bulabilir. Bana yeterince zeki göründü. | Open Subtitles | أعتقد أن (آندي) يمكنه إيجاد طريقه بنفسه، يبدو ذكياً بما يكفي بنظري |