"ذلك أكثر من" - Traduction Arabe en Turc

    • fazla
        
    Faiziyle birlikte toplarsak 90 binden fazla. Open Subtitles بحساب المتأخر.. فوق ذلك.. أكثر من تسعين ألف دولار.
    Haftada birden fazla mı çıkardı yürüyüşe, yoksa tek seferlik bir şey miydi? Open Subtitles هل كان يحب فعل ذلك أكثر من مرة بالاسبوع أم كانت هى تلك المرة الوحيدة
    Danimarka'da bir senede doğan çocuk oranından fazla. Open Subtitles ذلك أكثر من معدل المواليد السنوي في الدنمارك
    Birkaç saatten fazla sürmez sanırım. Aşağı iner inmez de sizi arayacağım. Open Subtitles لن يستغرق ذلك أكثر من بضع ساعات حالما أنزل، سأُعلمكم
    Afrika'daki bir çok şempanze bu yöntemle termit yakalar, buna rağmen bu şempanzeler bunu diğerlerinden daha fazla yaparlar. Open Subtitles العديد من الشمبانزي في أفريقيا يصيدون النمل الأبيض بهذه الطريقة، مع أن هذه الشمبانزي تفعل ذلك أكثر من أي من الآخرين.
    Ne kadar tehlikeli biri olduğu düşünüldüğünde, buna bir grup izci çocuktan fazla değer veriyorum. Open Subtitles وبالنظر الى مدى خطورته فأنا أقدر قيمة ذلك أكثر من مجموعة الكشافة
    Birlikte yaşıyoruz, birlikte çalışıyoruz. Bazen acaba fazla mı geliyor diye düşünüyorum. Open Subtitles نحن نعيش معا، و نعمل معا أحيانا أعتقد أن ذلك أكثر من اللازم
    işimiz en fazla 1 dakika sürer. Open Subtitles إذا ذهبتِ معي إلى عربتي لن يستغرق ذلك أكثر من دقيقة
    Ama parçaları almak için gereken paradan fazla bile kazanmıştım ve onları nasıl birleştireceğimi buldum. Open Subtitles ولكن كان ذلك أكثر من كافي لأشتري ما أريده واكتشفت كيفية وضعهم معًا
    Ama parçaları almak için gereken paradan fazla bile kazanmıştım ve onları nasıl birleştireceğimi buldum. Open Subtitles ولكن كان ذلك أكثر من كافي لأشتري ما أريده واكتشفت كيفية وضعهم معًا
    Aslında bunu daha önce defalarca yaptın... çok, çok fazla... Open Subtitles في الحقيقة، لقد فعلت ذلك أكثر من مرة، لذلك
    Bunun gibi mi yoksa biraz fazla mı oldu? Open Subtitles نوع من هذا القبيل أم أن ذلك أكثر من اللازم؟
    Bu, bu çok fazla. Özür dilerim, özür dilerim. Open Subtitles ونسمعها بصوت عالٍ، ذلك أكثر من اللازم وحسب أعتذر، أعتذر
    Kısacası, hem bir göçmen hem de bir gazeteci olmanın çok zor olduğu bir zamandayız ama eskisine nazaran yeri geldiğinde tarafsızlığını bırakmaya hazır daha fazla gazeteciye ihtiyacımız var. TED في الختام، أعلم أنّه وقت يصعب فيه أن يكون المهاجر صحفياً ولكننا نحتاج إلى ذلك أكثر من أي وقت مضى. نحتاج صحفيين متهيئين، في أي لحظة، ليتركوا الحياد جانباً.
    - fazla yapıyorsun. - Hancock. Open Subtitles . الأن أنتِ تفعلين ذلك أكثر من اللازم - . "هانكوك" -
    Bir saniyeden daha fazla. Open Subtitles ذلك شبيه "انتظر ثانية" وكان ذلك أكثر من ثانية
    Tamirhanenizin yıllık gelirinin yarısından fazla bu. Open Subtitles ذلك أكثر من نصف الدخل السنوي لمرآبك
    Yo, yo, yo, bu biraz fazla olur. Open Subtitles لا، لا، لا، لا، لا... ذلك أكثر من اللازمُ.
    Daha fazla mı zamana ihtiyaç var? Open Subtitles هل يجب أن تمنح ذلك أكثر من مرة؟
    Bazen acaba fazla mı geliyor diye düşünüyorum. Open Subtitles أحيانا أعتقد أن ذلك أكثر من اللازم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus